O çoktan avukat olmuş, düşük bir maaşla Hukuki Yardım Demeğinde çalışıyordu. Hukuk fakültesinin birinci sınıfın dayken bana evlenme teklif etti, ben de başımda kavak yelleri ese ese kabul ettim. Onun teklifini kabul etmekle, New York’ta bir hukuk fakültesine transfer yaptırmayı da üstü örtülü bir şekilde kabul etmiş oluyordum; bu konu sorgulanma mıştı bile hiç, çünkü o, New York’ta çalışıyordu. Transferimi yaptırdım ve hukuk fakültesinde bunu izleyen yıllarım pek parlak geçmedi.
Yani kadınların aptalca işler yaptığını söylerken, kendi tecrübelerimden yola çıkarak konuşuyorum. Geçmişe bakınca görüyorum ki sınıf birincisi olduğum bir okulu bırakmak, aptalca bir işti. Hesaba bile katmadığım seçenekleri düşünün bir. Evlenmek için hukuk fakültesini bitirene kadar bekleyebilirdim. Yahut kocam Washington, D.C.’de benzer bir iş bulabilirdi. Şimdi dürüst olmak gerek, avukatlar Hukuki Yardım Demeğinde çalışmak için uğraşıp didiniyor falan değillerdi. Oysa ikimiz de böyle olasılıkları değerlendirmedik bile. Otomatik olarak kocamın koşullarına rıza gösterdim ben, bilinçsizce ve sorgusuz sualsiz.
Günümüzde birçok çift açısından koşullar daha eşit, ama büyük çoğunluk için muhtemelen hâlâ aynı. Washington D.C.’deki hukuk fakültesini sınıf birinciliğiyle bitirmiş olsaydım nasıl bir hayat sürecektim, sık sık düşünmüşümdür bunu. Sonunda başsavcı olur ya da Adalet Bakanlığında görev alır mıydım acaba, Washington’daki hukuk fakültelerinin en başarılı öğrencilerinin geldiği yerlerdi buralar. Acaba bütün hayatım ne ölçüde farklı olurdu?
Olasılıklar üzerine, hayatta tutmayı tercih etmemiş olduğunuz yolları tutsaydınız neler olacağı üzerine akıl yürütmek laf ü güzaftan başka şey değil tabii. Belki de bu tercih hayatımı kurtarmıştır. Sonunda iki tane harikulade çocuğum oldu. Yaşım ilerledikçe, aman Allahım, demeye başlamıştım kendi kendime, ne büyük bir aptallıktı yaptığım. Yani uzun vadede her ikimizin de mesleği ve hayatı açısından en iyi seçimin ne olacağı üzerine hiç konuşmadan, yeni evlendiğim kocamın yanında olabilmek için, eşyamı toplayıp dosdoğru New York’a yerleşmiş olmamı kastediyorum sorgusuz sualsiz hem de! Böyle bir şey yaptığımı düşündükçe bugün hâlâ dehşete kapılıyorum.