Gözümüz ısırıyor
Pek çok model gibi o da alışveriş merkezinde keşfedildi, podyuma adım attığı ilk sezonda 26 şovda yer alarak farkını kanıtladı. Şimdi gözler 21 yaşındaki Elisabeth Erm’in üzerinde.
Annesi dermatolog olan genç model, onun da tavsiyeleriyle yüzünü günde bir kere yalnızca sabahları yıkıyor, parfümsüz kremler kullanıyor ve özellikle moda haftaları bittiğinde uzun süre makyaj yapmıyor. Beslenmeyle ilgili tatantıları yok. Hatta kulisteki boş zamanlannda açık büfenin önünden ayrılmıyor. Model olmak isteyen kızlara bir de tavsiyesi var: “Güzellik bakanın gözlerindedir. Bu yüzden sizi beğenmezlerse üzülmeyin.”
17 yaşındayken keşfedilen Elisabeth, eline model ajansının telefon numarası tutuşturulduğunda ne yapacağını bilememiş.
“Eğer modellik yapmıyor olsaydım, muhtemelen şu anda üniversitede biyoloji okurdum” diyor. Ailesinin de desteğiyle modelliğe başladıktan sonra birkaç yaz tatilini farklı şehirlerde çalışarak geçirmiş. Gözünüz onu bir yerden ısırıyor olabilir çünkü kaldığı şehirler arasında İstanbul da var.
Modellik yapmak Elisabeth’in alışverişe olan bakış açısını değiştirmemiş: Alışveriş yapmayı yorucu buluyor! Ama bu işe başladığından beri kaliteli kumaşların değerini daha iyi bildiğini de söylemeden geçmiyor. Günlük stilinin anahtar parçaları arasında siyah pantolonlar ve kazaklar var.
Favorisi kazaklar
İlkbahar/Yaz sezonunda tam 64 marka için podyumda yürüyen model, Balmain ve Isabel Marant’nın açılışlarını da yaptı. Ona göre, seçmelerde iyi bir izlenim bırakmanın yolu özgüvenli, pozitif ve konuşkan olmaktan geçiyor. Başarısına bakılırsa işin sırrını çözmüş diyebiliriz.
Ofis gardırobunuz için payetli parçalar seçerken nelere dikkat edersiniz?
Payetin nasıl işlendiğinden, aksesuarlarınıza, saçınızın abartısızlığına kadar bir bütünlük olmalı. Bu parçalar özellikle işyerinde giymek için seçiliyorsa kıyafette öne çıkan tek unsur olmalı ve diğer detaylar mümkün olduğu kadar sade tutulmalı. Payetli ya da boncuk işlemeli parçalar giydiğinizde nasıl aksesuarlar tercih edersiniz?
Aksesuar seçimlerim genelde sade ama tasarım ağırlıklı parçalardan oluşur. Payetli ya da boncuk işlemeli giydiğimde buna daha da çok dikkat ederim. “Less is more” felsefesini sadece hayatımda değil kıyafetlerimde de uygulamaya çalışırım.
Bol paça pantolonlarınızı nasıl ayakkabılarla eşleştirirsiniz? Yüksek topuklu botlarla giymeyi seviyorum. Pantolonun modelini çok daha iyi gösteriyor.
Trençkotlarınızda hangi boy ve kesim modelleri tercih edersiniz?
Tarz olarak klasik ve moderni bir arada kullanmayı sevdiğim için trençkotlarımda da aynı dengeyi tutturmaya çalışırım. İstanbul gibi bir şehir için bence trençkot çok doğru bir seçim. Özellikle diz boyunda ya da biraz daha kısa olan modelleri çok kullanırım. Mevsim geçişlerinde nasıl giyinmeyi tercih edersiniz?
Genelde havanın yapacağı sürprizleri göz önüne alarak birkaç kat giyinmeyi tercih ederim. İpek bir gömlek üzerine ipek kaşmir bir hırka gibi. Bu sezon sweatshirt’lerdeki çeşitlilik sayesinde bu parçaları farklı takılarla kullanabilme özgürlüğüne sahibiz. Mevsim geçişleri için de iyi bir alternatif. Bu dönemlerde deri ceketleri de çok kullanırım.
Ofis stiliniz için hangi model çantaları tercih ediyorsunuz?
İşim gereği aynı gün içinde hem ofiste hem de farklı sosyal ortamlarda olmam gerekebiliyor. Bu duruma çantam da uyum sağlamalı. Genelde abartılı olmayan, klasik ama şık modelleri tercih ediyorum.
Saat seçimlerinde nelere dikkat edersiniz?
En önemli aksesuarım saatimdir. Kişiliğimi, tarzımı, hobilerimi bile bir çırpıda anlatır. Doğal olarak seçimim IWC Schaffhausen. Erkek saatlerini tercih ederim. Hikayesi olan ve yüksek mühendislik içeren, mütevazı tasarımları seviyorum.