Entourage, HBO’nun en iyi yazılmış dizilerinden biri olsada, olabildiğine ruhsuz, mizojen, homofobik ve ırkçıydı. Bunu hiciv diliyle de yapmıyordu üstelik. Tamamen ironiden arınmış, Hollywood tepelerindeki evlerin granit döşemeleri kadar pürüzsüz bir zeminde akıyordu. Ama ilk dört sezon boyunca diziye bu kadar bağlanmamızın nedeni, tam da bu vurdumduymaz şuursuzluktu.
Hollywood’un ne kadar boş beleş bir yer olduğunu hissediyorduk; yine de dizinin yaratıcısı Doug Ellin’in kurguladığı ihtişamın kölesi olmaya teşneydik. Hepimiz Vince’in yanındaki tombik Turtle gibi birer yancıydık. Kulüp kapılarından yanımızda Vince’imiz olmadan giremezdik, kızlar yüzümüze bakmazdı, VIP köşelerinde Patron shot’ları hesapsızca çakamazdık, Kanye West’le “fist bump”, LeBron James’le iki pas büyük hayaldi. Leo’nun yatıyla Cannes sahillerine demirlemek, Scarlett Johansson’la güneşlenmek gibi olayların ihtişamı ancak dilimize vurabilirdi.
Entourage neredeyse hiçbir şey olmayan sekiz sezon boyunca (Vince filmi yapamadı, Vince filmi yaptı), yancılık müessesesinin tatlılığına bizi ikna etti. Güzel olan, beceriksiz “baby bro” Vinnie’nin ya da muazzam yeteneksiz Drama’nın hayatı değildi. İdeali Turtle gibi deri kanepeye gömülüp, ot içip GTA oynamaktı. Sonsuz Bud stokuyla, Jagermeister shot’la, eve girip çıkan bikini modellerinden payına düşenle geçinip gitmekti.
Vince’in günde sadece 20 dakika çalışıp özel jet almasına acayip kıl oluyorduk ama ortamın da hastasıydık. Üstelik Ari Gold (Jeremy Piven) gibi, tüm sosyopatlığıyla sinirimizi alacak bir manyak vardı. Küçük yıldızların omuz silkmekten başka bir hayati duruşu olmayışı çileden çıkarıyordu. Neyse ki Ari yerimize çene kırıyordu.
Dünyanın en uzun bira reklamı
Entourage,’e kadar “kanki-lerle Las Vegas keyfi”nin çok uzak bir hayal olmadığına inandırmayı başardı. Fakat zamanın ruhu hızlı değişiyor. Tüm dünyayı sarsan ekonomik kriz, yazar grevleri, popüler kültürde yerinden oynayan taşlar, rüzgarın yönünü çevirdi. Hollywood maiyetinin jakuzilerinde olan bitene kayıtsız kalması iticiydi. Reytingler hızla düştü. Altıncı sezondan sonra pek çok prestijli yayın, dizinin bölüm yorumlarını yazmaya bile değer görmediğini açıkladı.
Dünya bro’ların “beer-pong”undan hipster’ların artizan birasına evriliyordu. Entourage’ın aşırı hetero dünyasından gay kültürüne göçüyorduk. HBO, Vince ve ekibi yerine Looking’i, Girls’ü ısmarlıyordu. Los Angeles’ın retro ışıltısı sönerken San Francisco’nun yıldızı yükseliyordu.
İşte tam bro’nun mezar taşına tarih atarken Doug Ellin, Entourage’ın film versiyonunun geleceğini açıkladı. Bustle.com haberi, “Hiç istemediğimiz film gerçek oldu” başlığıyla verdi.
Film gerçekten de hiç istemediğimiz her şeyin zirvesi. İbiza’da elbette çok çılgın bir partide karşıladığımız ekip, 140 dakika boyunca dünyanın en uzun bira reklamında oynuyorlar.
Tüm film, sonu gelmeyen ürün yerleştirmeleriyle para basıyor. Bu sırada Vince yine tüm vasatlığına rağmen şuursuzca yönetmenlik koltuğuna da göz dikmiş vaziyette. Olaylar ite kaka gelişirken cılkı çıkmış eski bir Ma-xim dergisi gibi buram buram yurt odası kokan “karı kız muhabbeti” dönüp duruyor.