ÜNLÜ SUNUCULAR VE DİĞERLERİ
Survivor’da programın her şeyi Acun Ilıcalı ve Alp Kırşan, Big Brother’da Asuman Krause, Kısmetse Olur’un akademisyen sunucusu Seda Akgül, Ben Bilmem Eşim Bilir Evi’den Ufuk Özkan ve haber spikeri Şule Zeybek’in yorumları da izleyici için çok değerli. Yarışmacılar fenomen olurken onlar da ebeveyn rolünü üstleniyorlar.
ORADA OLSAK?
Survivor izlediğinizde gördüğünüz zor şartların içinde kendinizi hayal edemiyorsunuz değil mi?
Ben şahsen gözümü ekrandan alamıyorum. Romantik ilişkiler sadece gelin ve damat adaylarına ait değil tabii ki. Geçtiğimiz sezon Endemol Shine’ın orijinal formatını getirdiği Big Brother’da da birbirlerini sevenler oldu. Amerika’da yayınlanan aslı, bu konu da daha özgür ama bizim yarışmacılarımız da birincilik için mücadele ederken ciddi ilişkiden flörtlere birçok şey yaşadılar. Ben Bilmem Eşim Bilir Evi’nde ise bütün çiftler aynı evde kalıyor ama odaları farklı. Odalarda belirgin bir kast sistemine göre ayrılmış durumda. Kraliyet çiftinin odasından, kümes kod adlı yere kadar. Kimin hangi odada kalacağına kral ve kraliçe karar verecek. Yani en sevdiğimizden bir “yukarıdakiler-aşağıdakiler” çatışması! Reality dünyası o kadar büyülü ki o insanların gerçek olup olmadığını çoğu zaman biz de karıştırıyoruz. Ortaokulda bir ara tatilimi Ben Evleniyorum adlı evlilik programına ayırdığımı hatırlıyorum. Hiç evden çıkmamıştım. Aynı onlar gibi ben de eve kapalıydım. Beni o reality şova bağımlı yapan şey; profesyonelce seçilen gerçek insanların kendiliğinden oluşan bir kurguyla sürekli yaşadığımız sosyal problemleri, ait olma duygusunu ve toplumsal kuralları yaşamasıydı. Ülkesinden sürülen ve vatandaşlığı elinden alınan Muzafer Sherif, 1988 yılında, 82 yaşında Türkiye’ye hiç dönemeden Alaska’da öldü. Sosyal psikolojide gerçekleştirdiği deneylerin ülkesinde tekrar tekrar yapıldığını hiç öğrenemeyecek.
UZMAN GÖRÜŞÜ RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI UZMANI SEVDA BIKMAZ
Survivor üzerine görüşlerimi paylaşmadan önce -tüm zaman sıkıntımıza, işimize gücümüze rağmen- ailece(k) survivor izleyicisi olduğumuzu söylemem gerekiyor.
NEDEN TARAFIZ?
Başarısızlık, zayıflık gibi özellikleri beğenmediği yarışmacıya yansıtarak bir nevi sosyal karşılaştırma yapma fırsatı buluyor. yarışmada ortaya çıkması amaçlanan çiğ ya da alışılmadık tepkilerin bu denli göze sokulması, programlaştırılması ve hatta abartılmasına ilişkin. İnsana özgü işlevlerden olan soyutlama yerine çatışmaların sansasyonel bir tema içinde sunulması da eleştirilerin odağında. Antik Roma’daki arenaları hınca hınç doldurtan sebepler ne idiyse günümüz dünyasında bizler için de Survivor gibi programları ve reality şovları izlemeye iten sebep aynıdır. Eğlence, merak, hırs ve daha fazlası. Üstelik Survivor arena yarışmalarına sadece kitleleri toplama açısından değil, başka birçok bağlamda da benziyor. Survivor’da yarışmacıların fiziksel, ruhsal ve fizyolojik olarak limitlerinin sınandığı, zorlandığı bazı özel koşullar yaratılıyor. Tıpkı özgürlükleri ellerinden alınmış savaşçılar gibi. Susuzluk, uykusuzluk,