9 milyon takipçisiyle Instagram tarihinin başından beri, en sadık takipçilerine sahip Josh Ostrovsky ile bugünün ve yarının internetine dair…
Instagramın Kralı Josh Ostrovsky, nam-ı diğer @thefatjewish bugün 34 yaşında. Instagram dışında da oldukça sakin bir hayatı var, her yerde mikrofonlara bağıran Kanye West, kendisini arada bir öğlen yemeğine davet ediyor. Sakince yemeklerini yerken keyifle sohbet ediyorlar. Steven Tyler süpermarkette “Yaptığın paylaşım beni gerçekten çok kırdı!” diye Josh’a bağırıyor ya da. Bütün bunlar bir kenara, Josh gerçekten olan bitenin farkında.
Senin onu ne kadar anlamadığın ise umrunda bile değil çünkü o bulunduğu geçiş dönemi için süper bir yaşta olduğunu biliyor! İnternetten önce çok anısı var; şimdi de internet şakaları beyinlerinin başında. Tahmin edersiniz ki röportajın yarısından fazlası benim kahkalarımla geçti. Bunu komik adam röportajı için ise yapmıyor. 9 milyon takipçisini de her an düşünmüyor çünkü yaşamayı ve gülmeyi o kadar çok seviyor ki, bir de işi yalnız instagram değil. Çok sayıda proje yürütüyor. Öyle bir adam düşünün, dağın tepesine kadar telefon cebinde, tepeye çıktığında manzara karşısında, cebinde ve üzerinde ne olduğunun farkında değil. İstediği kadar tepede manzarayı izliyor, dönerken ise telefonunu çıkarıp, herkesi iyi olduğundan
haberdar etmek için, bir selfie çekiyor, sonra da dönüş yoluna koyuluyor.
Öncelikle bana biraz Instagram hesabının işleyişinden bahseder misin?
Yap-karıştır gibi bir içeriği var diyebilirim. Kabaca bir kısmı internette bulduğum bazı komik şeyler, bir kısmı da benim yaptıklarım. Zaten herkes bana sürekli süper şeyler yolluyor. Görmen lazım, özellikle bu aralar insanlar o kadar harika şeyler yapıyorlar ki! Kendini merdivenden atarken çekilen videolarını yollayanlar başı çekiyor mesela.
Sana yollananları paylaştığın zaman kişileri etiketliyorsun değil mi? Bir yerde başının bu konuyla ilgili biraz derde girdiğini okumuştum.
Tabii ki! Nereden geldiğine emin olduğum her kaynağı kendi sayfamda etiketliyorum ve bu her zaman böyleydi. İnstagram hesabımda iyi olduğunu düşündüğüm neredeyse her şeyi paylaşırım.
Internette her şey hemen olup bitiyor. Tek başına her şeyden nasıl haberdar olup bunları paylaşabiliyorsun?
Bütün gün bilgisayar başında oturan insanların olduğu gerçeğini de hesaba katarsak evet zor bir şey aslında ama benim gerçek bir hayatım var. Zaten başka işler de yapıyorum; şarap markam var mesela bunun yanında da başka bir çok proje yürütüyorum. Komik paylaşımlar yapan instagram hesapları olan insanlara baktığında çoğu tüm gün evlerine hapsolup internetteki fotoğraflara bakıyor. Benim hayatım ise yalnız bundan ibaret değil. Yani güncel kalmanın dışında bütün bunlara da yetişmem gerekiyor.
Şarap markanı biliyorum, Youtube kanalında yaptığın röportajları da. Diğer projelerine Instagram hesabın nasıl destek oluyor?
Komik şeyler paylaşıp insanları güldürmeyi seviyorum. Ama Instagram gibi bir platformu projeler için kullanmak da oldukça mantıklı. Hatta bırak projeleri, insanları instagramdan partilere davet ediyoruz! O kadar insanı haberdar etmenin en kolay yolu bu.
Büyük billboardlar yapıyoruz mesela ya da büyük partiler düzenliyoruz. Dışarda düzenlenen etkinlikler, insanlar fotoğraf çekip paylaştığında sosyal medyayı destekliyor. Çift yönlü bir ok bu ikisi adeta! Evet sanal dünya bizden bir çok şey götüyor olabilir ama gerçek hayata da her anlamda büyük destek sağladığı bir gerçek. Sosyal medya hiçbir yere gitmeyecek en azından bizler için, hayatlarımızın sonuna kadar bizimle olacağı kesin! İnsanların artık gece çıkıp yarını “27 yaşından küçükseniz internetin olmadığı bir zamanı bilmiyorsunuz; yani internetin olmadığı dünyaya ait hiçbir anınız yok. Bense sosyal medyayı iyisiyle, kötüsüyle kavramak için süper bir yaştayım!” unuttukları bir dünyada yaşamıyoruz bence. Herkes yarın ne olacak diye merakla bekliyor ve ertesi gün de yaptıkları ilk şey haberdar olmak. Artık bir partiyi yalnız merak ediyorsun diye gitmene bile gerek yok. Ertesi gün her ince detayını sosyal medya üzerinden öğreneceksin zaten!
Ertesi güne bile gerek yok. Anlık paylaşımlar ile bile ordaymış gibi olabiliyorsun!
Kesinlikle öyle! Dediğim gibi benim hayatım ise bu değil, partilere gitmeyi ve deliler gibi eğlenmeyi çok seviyorum. Mesela kış için bir festival düzenliyoruz. Evet bunun internetin her bir köşesinde olmasını istiyorum ama herkesin orada pişman olacağı (iyi anlamda tabii!) anılar biriktirmesini istiyorum.
Peki Josh Ostrovsky Online Jenerasyonu nasıl yorumluyor?
27-28 yaşından küçükseniz internetin olduğu bir zamanı bilmiyorsunuz, süpriz! Yani internetin olmadığı bir dünyaya ait net hiçbir anınız yok.
Bence yaşadığımız dünya içinde ben süper bir yaştayım, internetin olmadığı dünyaya ait anılarımda var. Bu yüzden interneti iyisi ve kötüsüyle gayet iyi kavrayabiliyorum.
İnsanlar bugün senden Instagram’ın Kralı olarak bahsederken, bütün bunları senden duymak oldukça ilginç. Yani Instagramın uyandığımızda ilk baktığımız şeylerden biri olduğunu da hesaba katarsak…
Kimse sana al telefonunu denize at da demiyor ama bu bugünün dünyasında oldukça gerçekdışı zaten. Telefonuma da bayılıyorum fakat düşünsene mesela bir dağın tepesine çıktın. Önünde harika bir manzara var, telefonu cebinden çıkar ve bir selfie çek işte! İki hayat arasında kurduğun iyi bir dengeyle, çok keyifli anılar biriktirebilirsin.
Belki bu dengeyi iyi kurmanın anahtarı da bahsettiğin gibi senin yaşın olabilir.
Belki de… Ben 16 yaşındayken akıllı telefon diye bir şey yoktu. İnternet vardı ama yalnız eve gidince. Şimdilerde, doğrusunu söylemek gerekirse interneti bazen ailemden daha çok seviyorum. Söylemek istediğim ise şu; sosyal medya da takipçilerimin bana olan güveninin ve sevgisinin temeli de bence bu.
Aile ve internetten bahsetmişken, bazı insanlar paylaşım ölçüsünü biraz kaçırıyor sanki. Ailelerinden biri vefat ediyor ve o anda ne kadar üzüldüklerini yazarak bir fotoğraf paylaşıyorlar. Sence bu paylaşım çılgınlığı da internetten sonra mı yaşandı?
Evet haklısın çok saçma insan ne yapacağını bilemiyor. Fotoğrafı beğenmeli mi, beğenmemeli mi? Yorum ne yazmalı ya da görmemezlikten mi gelinmeli? Çok garip! Bunu anlamıyorum gerçekten ve asla da anlamayacağım. Yani çok ünlü birinin vefat etmesi durumunu anlarım ama kişisel olan yıkıcı bir durumu paylaşmayı asla! Ama aslında insanlar sosyal medya da daha çok ne kadar iyi, sağlıklı ve mutlu olduklarını göstermeye çalışıyorlar, öyle olmasa bile. Mesela beraber liseye gittiğin o güzel kıza şimdi nerelerde, kimlerle olduğunu göstermek istiyorsun. Paylaşımdan ziyade, göstermek odaklı.
İnternetten önceki en iyi anını anlatsana.
Bir kız vardı. Ondan çok hoşlanıyordum ve benimle çıkmaya ikna etmeye çalışıyordum. “Bende benimle çıkman için ne yapmam gerekiyor?” dedim. Kız da “İçkiyi bitir.” dedi. Bitiremedim ama yine de benimle çıkmıştı. O zaman 17 yaşındaydım.
İnternetten önce neler yapıyordun?
Müzikle o kadar ilgiliydim ki, “Team Facelift” diye bir rap grubum vardı! Aslında hayran sayımızda çoktu. Turlara çıktık ve diğer bütün o Rockstar deliliklerini yaptık. O zamanlar myspace vardı ve akıllı telefonlar daha çıkmamıştı. Sosyal medyadan da konserleri izleyip, partilere gitmeden haber alamıyordun. O yüzden her düzenlediğimiz konser ve etkinlik kalabalık olurdu.
Kendini bir komedyen olarak görüyor musun?
Kesinlikle hayır! Komedyenden daha çok çalışkan bir inek olabilirim. Ailem hala ne yaptığımı anlamıyor ve bu beni gerçekten heyecanlandırıyor! Kimse ne yaptığımı bilmiyor, ben de bilmiyorum zaten ki bence bu da gelecek vaad ediyor.
Ne yaptığını bilmesen de moda dünyası seni seviyor! Sen onu seviyor musun?
Evet! Moda dünyasını gerçekten çok seviyorum. Öncelikle herkes çok tatlı. Bir de. Bulamadım sanırım. Moda haftalarında ve ön koltuklarda kimse elenmiyor gibi görünüyor ama gerçekten herkes çok tatlı! Eğlenceyi de ben yaratıyorum! Beni bu yüzden seviyorlar bence. CFDA Moda Ödülleri’nde elimde bir şişe ile etrafta dolanarak harika vakit geçirdim. Bir de moda etkinliklerinde kimse bir şey yemiyor, herşey bana kalıyor.
Bugün internetin gücünü nasıl değerlendiriyorsun? Sence insanlar bu gücün farkında mı?
Bence hala internet ve gerçek yaşam arasında doğru dengeyi bulacak bir yolda ilerliyoruz. O noktaya varmamıza ise hala var. Ama bugün herkes internetin yarattığı çeşitliliği çok seviyor. Sokakta beni gören 8 yaşında bir kız “O kadar da şişman değilsin! Ama yine de seni çok seviyorum!” diyor mesela. Ya da bir çok yaşlı ve garip insanla tanışıyorum. Bu insanlar zihnimi bambaşka yerlere götürüyor. Asıl şunu dinle! Bir gün süper markette Aerosmith’ten Steven Tyler yanıma geldi ve bana “Paylaştığın o gönderi beni çok incitti!” diye bana bağırmaya başladı. Düşünsene adam yaşayan bir efsane ve süpermarkette bana hakkında paylaştığım birşey için bağırıyor, pahabiçilemez bir an.
“İnsanlar sosyal medyada, öyle olmasa bile ne kadar iyi olduklarını göstermeye çalışıyorlar”