Kısaca kendinden bahseder misin?
Empati yeteneğimin yüksek olması sebebiyle fazla hassasım. Dolayısıyla zaman zaman gereğinden fazla alıngan olabiliyorum. Dünya gündemiyle her zaman yakından ilgiliyim. Özellikle hayvanlar ve çocuklara karşı çaresiz hissettiğimde bunun altından ancak mizahla kalkabiliyorum. Bir de vejetaryen olduğumu söyleyebilirim.
Hangi okuldasın, gelecek planlarında ne var?
Mimar Sinan Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nde ikinci sınıf öğrencisiyim. Her gün durmadan gelişmeye çalışıyorum. Her zaman aklımda hayata karşı ‘Neden?’ sorusu var. Bütün sorgularımın sorgulandığı işlerde yer almak istiyorum. Bir de Oscar almak istiyorum.
“Seviyor Sevmiyor”dan yeni ayrıldın sayılır. Senin için nasıl bir deneyim oldu? Dizinin sana neler kazandırdığını düşünüyorsun?
Yedi yaşında Atıf Yılmaz Eylül Fırtınası’nda kamera önünü tecrübe ettiğimde çok küçüktüm. Geçen sene Tiyatro Laboratuvarı’nın Yüzbaşı Voigt oyununda oynadım.yılında da bir kısa filmde rol aldım ama eğitim aldıktan sonra tekrar kamera önüne geçmek bana elbette yeni tecrübeler, heyecanlar, deneyimler kattı.
Annen Zeynep Casalini, anneannen Deniz Türkali olunca sanatın genlerine işlemiş olduğunu düşünüyoruz:) Ailen sana ilham verdi mi?
Ailem bana “Oyuncu olma,” dedi. Hatta anneannem Deniz Türkali bana genetik mühendisi olmamı istediğini söylerdi fakat genler ağır basmış olacak ki oyunculuktan uzak kalamadım. Uzak kaldığım zamanlarda da annem ile şarkı söyleyerek sahnedeydim.
Nasıl bir çocukluk geçirdin?
Sevgi, anlayış ve şımartılmanın ayrıcalığıyla büyütüldüm elbette her çocuk gibi. Büyük dedem Vedat Türkali’nin evinde edebiyat dünyasının önemli simalarının sohbetlerine kulak misafiri olmak,
anneannem Deniz Türkali ve eşi Atıf Yılmaz’dan dolayı sinema dünyasının en derin isimleriyle tanışmak, annem Zeynep Casalini’den dolayı da müzik dünyasının içinde bulunmak bana ailemin kattığı müthiş anılar ve zenginlikler.
Başka yeteneklerin de var mı, henüz keşfetmediğimiz?
Küçükken aldığım piyano eğitimi, çeşitli dans eğitimleri, şan dersleri ile kazandığım bir şarkı söyleyebilme yeteneğim var. Bir de at biniyorum.
Şimdiye kadar yaptığın en çılgınca şey ne?
Dayım Barış Pirhasan’ın film galasında, tanışıklığımız olmasına rağmen hiçbir samimiyetimin olmadığı Cem Yılmaz’ı eve yemeğe davet etmek. Bunun üzerine annemden sağlam bir fırça yedim:)
En tahammül edilmez özelliğin nedir?
Bir dakika arkadaşlarıma telefon açıp hemen bir sorup söyleyeyim :)
Modun düştüğünde kaçış rotan neresi olur, neler seni motive eder?
Ayşen Sever’in (manevi teyzem ve dostum) evi! Hatta öyle ki bir süredir kendisiyle yaşıyoruz, dolayısıyla modum hiç düşmüyor.
En sevdiğin filmden bir replik paylaşır mısın?
Umudumu kaybetmek ve hayata küsmek gibi bir durumum olmadı. Çünkü ertesi gün güneşin yine doğacağını biliyordum. (Cast Away )
Bir güzellik sırrın var mı?
Başta pozitif enerji ve günlük olarak herkesin yaptığı ritüeller.
3K Kızları’na ne söylemek istersin?
Kızerkek ayırtmaksızın herkesin hayatta bir merakı ve yaptığı şeylerin olması gerektiğine inanıyorum. Söyleyebileceğim dedikodudan uzak durmaları ve kimseyi yargılamamaları. Bu şekilde zaman kaybetmek yerine sevgiyle zaman ve insan kazanmaları gerektiğine inanıyorum.