Zayıf Gösteren Elbise Modelleri

SONUNDA MODA ENDÜSTRİSİNİN ‘OLAĞANÜSTÜ’ PİYONLARI CİDDİ VE MÜKEMMELİYETÇİ TAVIRLARINI BİR KENARA BIRAKMA KONUSUNDA İKNA OLDULAR. ARTIK TÜM SEVGİLERİNİ KUSURSUZLUKVE DEKONSTRÜKSİYON ÜZERİNE KURDUKLARI YUVALARINDA GEÇİRİYORLAR. ÇÜNKÜ DAHA ÖNCE HİC OLMADIKLARI KADAR CESURLAR VE HATA YAPMAKTAN KORKMUYORLAR,

LERIE, PARTEMENTS DE MESDAMES

SİYAH RENGİN YA DA boyuna çizgilerin zayıf, enine çizgilerin daha kilolu gösterdiği klişeleri sizce de artık kulağa sıkıcı gelmiyor mu? Herkesin, her şeyi giyebildiği bir dünyada yaşıyoruz. Bu konuda kuracağınız her yargılayıcı cümle sizi snob değil, ayrımcı ve kötü bir insan yapacaktır. Sonuçta insanları tek bir renge ya da forma hapsetmek çok zalimce. Her zaman modanın insan formları üzerinde çizdiği çizgilere uymak zorunda değiliz. Hatta her şeyden ziyade, moda da kendi çizdiği çizgilerin artık üzerine uymadığını görerek bu kuralları yıkma noktasında. Özellikle 90’larda bir marka ya da modaevi için ‘kusursuz’ bir iş çıkarmak her zaman takdir edilen ve insanların üzerinde büyük etkiler bırakan bir durum olmuştur. O yüzden bu kadar arzu edilir olmak beraberinde de ‘bağımlılığı’ getirmez mi? Kusursuzluk bir bağımlılık mı? Önceden öyle olsa bile moda endüstrisi artık bu durumları tersine çevirecek bir yaratım gücüne sahip. Yanlış parçalar artık bir defo değilse, asimetri de artık bir kusur olmaktan çok ötede. Yine söz, eski Sovyetler Birligi’nden göçen tasarımcı Demna Gvasalia ve stylist Lotta Volkova’ya gelecek. Bildiğiniz gibi Lotta, Gosha Rubchinsky’nin de stylist’ligini yapıyor. Sovyet estetiğini, özensizliğini, ikinci el sweatshirt ile geçen kolay hayatı ve spor çoraplarla giyilen sandaletleriyle kulağa oldukça anti moda gelse de, o kadar çok talep görüyorlar ki… ‘Anti’ sözcüğü onlara olumlu bir tavır kazandırıyor. Demna, hem kendi markası Vetements’dan hem de Balenciaga’dan sorumlu. Podyuma model olarak çıkardığı ‘sokak çocukları’nı ve parçalarındaki Q.uasimodo esintili kambur formlarla kusurlu görünmeyi umursamıyor. Gosha Rubchinskiy’nin Kiril alfabesiyle ‘Aria’ yazan über geniş atkıları ise resmen bir başkaldırı örneği…

Christopher Kane, Sonbahar/ Kış podyumu için çılgın fakat romantik bir grunge koleksiyon hazırladı. Modellerin başına eşarp şeklinde bağlanan, Stephen Jones imzalı plastik yağmur şapkaları ve yağmurdan ıslanmış saç görünümüyle marka, gerçekçi bir yaklaşım yakalıyor. DKNY’nın (Donna Karan’ın yokluğunu aratmayan DaoYi Chow ve Maxwell Osborne) XXXL proporsiyonundaki parçaları, her yerden sarkan iplikleri ve kurdeleleriyle sahibine ait değilmiş gibi hareket ediyor. Joseph’in koleksiyonu ise ilkokuldaki el işi derslerini hatırlatıyor. Yanlış dikilen düğmeler, acemi örgüler ve farklı kumaşların asimetrik dikimleri… Tabii ki, en ‘fashionable’ yol ile. Thom Browne yıllardır tüm koleksiyonlarında kusursuzluk içinde kusur yaratanlardan. Onun dünyasında hiçbir zaman ‘sıradan’ formlara yer yok. Bir anda kendinizi Alis gibi hissedeceğiniz, sürrealist bir Harikalar Diyarı’nın içinde bulabilirsiniz. İşte bu yüzden bir Thom Browne koleksiyonunda kusursuzluk aramak, dünyanın en imkânsız beklentilerinden biri olabilir. İki farklı palto ve ceketten yapılan parçalar bunu en iyi anlatan örnekler olabilir.

Kusurluluk durumu aksesuar ve mücevherlerde de devam ediyor. Louis Vuitton’un her teki farklı formda olan küpeleri, Dior’un iki tarafı farklı dizilmiş taşlardan oluşan Chambre De La Reine gerdanlığı ve Chanel’in göz kırpan bir emojiyi andıran broşunda olduğu gibi… Sizce de Cartier’nin en efsanevi saatlerinden biri olan Crash, Salvador Dalı’nin eserinden kaybolan bir parçayı andırmıyor mu? Üstelik hikâyesi de oldukça ilginç. 1967 yılında bir Cartier müşterisi trafik kazası geçiriyor. Bunun sonucunda kolundaki Cartier saat hasar görüyor ve formu bozuluyor. JeanJacques Cartier saati tamir ediyor fakat sonrasında bu ‘kusurlu’ formdan yola çıkarak Crash’ı üretmeye karar veriyor. Bu da mükemmel olanla yetinmemek konusunda oldukça manidar bir hikâye doğrusu.

İnsanlığın mükemmeliyetçi yaklaşımdan yorgun düşmesi, simetri yoksunluğunun bu kadar trend olmasını sağlamış olabilir. Kusursuzluğun içindeki espri anlayışı, bu durumu daha da sempatik kılıyor. Tasarımcıların bu trendi sevmelerinin altında, hata yapma konusunda suçluluk duymayacakları bir güven yatıyor. Modanın yıllardır değişmeyen dengeleri ve mükemmelliği devam ettirmek isteyen bilirkişileri var. Yine de trend söz konusu olunca, sürekli güncellenen farklı dünyalar olacak.

Zayıf Gösteren Elbise Modelleri Resimleri




zayif-gosteren-elbise-5.jpg2017-Zayıf-gösteren-kıyafet-modelleri.jpgelbise-modelleri.jpgOlduğunuzdan-Daha-İnce-Gösteren-Etek-Modelleri-2016.jpgcigdem-falyali-vucut-seklinize-gore-pantolon-.jpg

Yorum Yaz