Lulu Markası Yaranası RANA ERGİNBİLGİÇ

Yaratım sürecinde yaşadığı heyecanını ‘LULU’ markası ile hayata geçiren, henüz 19 yaşında moda dünyasına sağlam adımlarla sıkı bir giriş yapan bir moda tasarımcısı Rana Erginbilgiç.Türk modasını tüm dünyaya tanıtmak için kolları sıvayan bu harika kız, şimdiden harikalar yaratmaya başladı bile! Röportaj Mukaddes Kaya Güney hakim. Dünyada olup bitenden çok kendi tarzları ile ilgililer, biz Türkler gibi güncel değiller. Koleksiyonunuzda kullandığınız, materyal, tema ve renkler nedir? Lulu İlkbaharYaz koleksiyonunun teması ‘Nyx’ Gece Tanrıçası adını taşıyor. Mitolojik, güçlü, iddialı özgün ve rock- barok temalarından ilham alan, tanrıça hissinin hakim olduğu koleksiyon; güzelliğiyle büyüleyen, zarif ve cesur kadını temsil ediyor. Her bir parça bu çizgide ve her kadının kendi içindeki tanrıçayı ortaya çıkarmayı hedefliyor. Siyah ve beyazın yanında canlı ve gold tonlarının bulunduğu koleksiyonda; baby blue. toz pembe, gökkuşağı payetleri, dore ve siyah danteller de ön planda… Koleksiyonunuzun hikayesi, oluşum süreci ve ilham kaynaklarınız nasıl oluşuyor? Sanat ve sokakta gördüğüm insanların tarzları, kulüpler, kumaşlar ve filmler kısacası hayatın içindeki herşeyden ilham alıyorum. Bu koleksiyona NYX adını vermek istedim çünkü NYC enerjimin çok uyduğu bir şehir. Giy ve çık aynı zamanda iddialı ol temasıyla yola çıkan çok genç ve net bir koleksiyon. NYC, her tazda insanların sokaklarda yürüdüğü ve uyumsuzlukların bile uyumlu göründüğü bir yer bu çok hoşuma gidiyor. Koleksiyonu Toronto’da tasarlamaya başladım ama NYC ye geldikten sonra bitirdim.

Çok uzun bir Tasarımcı kimliğiniz ve markanız nasıl hayata geçti? Yılın 5 ayı İstanbul, 7 ayında ise Toront’da yaşıyorum. Toronto Üniversitesinde İşletme okuyorum. Tasarım ve moda her zaman benim en büyük tutkumdu. Lulu ile hayallerimi hayata geçirmiş oldum. Bu markayı kurmak hala gelişmekte olan kendi tarzımı ve stilimi yansıtmamı ve tutkumu dökebilmemi sağladı. Sanat en büyük ilham kaynaklarım,tasarımlarım bu noktadan çıkıyor. Bir yandan da küçüklüğümden beri annemin özgün stilini gözlemlemek, tasarladıklarımda daha cesur olmamı sağladı .Annem Creative director olarak bana destek olarak birlikte ayrıca annemin Vintage tutkusu ve bilgisi Lulu’yu yaratmamda bana çok büyük bir ilham verdi. Toronto’da yaşayan bir Türk modacı olarak, Türk moda anlayışıyla dünyayı karşılaştırdığınızda nasıl bir fark görüyorsunuz? Türk moda anlayışının çok farkındalık taşıdığını düşünüyorum. Türkler dünyanın her yerinde olan modaya çok ilgili ve meraklılar. Yabancılarda bu yok, onlarda kişisel tarz ve özgünlük tasarım ve üstünde düşünme süresi yaşıyorum, bir gün bir duyguyla tasarladığımı ertesi gün başka bir duyguyla üzerinden geçerek tamamlıyorum. Moda anlayışınız nedir? I Benim için moda, kendimi yansıtmaktan ibaret. Her gün tarzımı geliştiriyorum. I kendimi her geçen gün r daha iyi tanıyorum, sürekli yeni şeyler görmek, ilham almak ve bu yenilikleri denemek benim için çok önemli. Yaşadıklarımı moda anlayışıma katabileceğimi düşünüyorum. Her zaman özgün olmayı seviyorum, stilimle kendimi yansıttığımı düşünüyorum, herkes kendine yakışanı, kendini yansıtanı 1 – giymeli diye düşünüyorum.

Tasarımlarınızda aksesuar kullanıyor musunuz? Evet, aksesuar benim için çok önemli ve çok seviyorum. Tasarımlarıma detaylar katmak en keyifli kısım benim için, özgünleştirmek ve yaratabileceklerimi düşünmek, üzerinde çalışmak en uzun süren süreç diyebilirim. Kış koleksiyonum için ise güderi ve deri aksesuar detayları üzerine çalıştım. Kendi giyim tarzınızda vazgeçemedikleriniz neler? Moda benim için yaşamın bir parçası, kendimi ifade şeklim. Benim giyim tarzım sade ve düz genellikle. Siyah çok seviyorum, deri ise vazgeçemediğim bir kumaş. Rock ve edgy kıyafetleri çok seviyorum, dolabım genellikle düz renklerle doludur, herhangi bir yerinde değişik bir detayı olan kıyafetleri seviyorum kısacası klasik ama özgün parçalar tercihim. Beğendiğiniz tasarımcılar, stilini beğendiğiniz kişiler Ricardo Tisci. Fausto Puglisi Hedi Slimane ve Olivier Rousteing en beğendiğim tasarımcılar. Alexander Wang, Alexander McOueen’i de çok beğeniyorum.Türk tasarımcılardan ise Zeynep Tosun ve Raisa&Vanessa çok güzel. Ece Sükan ve Serenay Sarıkaya’nın tarzlarını beğeniyorum, yabancı olarak Gigi Hadid, Jourdan Dunn. Olivia Palermo ve yeni keşfettiğim blogger Natasha Ndlovu.

Tasarımlarınızla ulaşmayı hedeflediğiniz kitle nedir? Tasarımlarım modern ve genç herkese hitap ediyor. Sade ve feminenlik barındıran, özgün parçalara sahip olmak isteyen herkes giyebilir. Kendi giyim tarzımda da rahatlığa çok önem verdiğim için 1 U L U’ tasarımları içinde kendinizi çok rahat hissetmenizi sağlamak benim için en önemlisiydi. Her açıdan dikkat çekebileceğiniz kadar iddialı aynı zamanda içinde rahat ve iyi hissedilecek tasarımlar olmasına özen gösterdim. _ Tasarımlarınızı satın m almak isteyenler nerelerden ulaşabilir? Tasarımlarım PR showroomum olan Di-fashion Branding Showroom’da Nişantaşı’nda bulunuyor aynı zamanda Bebek’te Bon Boutique’de satışlara başladım. Çok yakında farklı satış noktalarında da olmaya ve kendi online shopping’ ime başlıyor olacağım. Bundan sonraki planlarınız nedir? Şu anda FW koleksiyonumu bitirdim. Lookbook çekimi üzerinde çalışıyoruz. Sonrasında onun satın almaları ve pazarlaması ilk planda olacak elbette. Sitemizde Online shopping bölümü hazırlanıyor. Onun dışında, yakın süre için sadece kendimi ifade ederek, tutkumu tasarımlara dökmek ve bir yandanda okuluma odaklanmak istiyorum. Marka işbirlikleri yapmak satış noktalarıma department store ve önemli mağazalar zincirlerini eklemek de uzun vade planlarım arasında… Bu anlamda Türkiye, Kopenhag ve Ny ta görüşmeler halindeyiz. Havatm içindeki her şevden ilham alıyorum.

Lulu Markası Yaranası RANA ERGİNBİLGİÇ Resimleri




Lulu Markası Yaranası RANA ERGİNBİLGİÇ_20.jpg

Yorum Yaz