DOĞU&BATI DENGESİ
Ahu Orakçıoğlu cesur desenleri ve renkleri birlikte kullanmayı seviyor. Tüm bahçe mobilyalan Ica’dan. Bahçesindeki renkli yastıklarsa Piculet Persan.
ZEVKLE DEKORE EDİLMİŞ BİR EVE girdiğinizde mobilyalar tek tek size hoşgeldiniz diyormuş gibi hissedebilirsiniz. En azından Ahu Orakçıoğlu’nun evine girdiğimizde benim ilk hissettiğim buydu. Nev-i şahsına münhasır antika dresuar ve ayna bizi karşılıyor. Biraz kafamızı çevirdiğimizde panoramik bir ev manzarası ve modern mobilyalar görüyoruz. Ahu Orakçıoğlu belli ki karıştırarak kullanmayı sevenlerden. Merakla içeri geçiyoruz. Evinin de mimarı Deniz Luisa Işın’la Etnik çizgiler taşıyan bahçe mobilyalar yeni nesil dekorasyon stiliyle bütünleşiyor. Büyük fenerler Taş Design’dan, üzerindeki seramiklerse Becara gömme dolapsa ou iddiayı da du ortamlarda geçtıgı için sanata ve birlikte A&D Tasarım Atölyesi ve Mobilya şirketini kuran ev sahibinin zarif zevki, ortağı Deniz Işm’ın tecrübesi ve vizyonuyla birleşmiş. Evde kendi üretimleri olan mobilyaların yanı sıra Barbara Barry kanepeler pirinç sehpalarla, Fendi üçlü kanepe endüstriyel tipli dikdörtgen cam orta sehpayla tamamlanıyor.
Salon kendi içinde dört alana bölünmüş ve her alanın kendine özgü bir duruşu var. Bahçe katındaki sol kısım tüylü orta sehpa ve koltuklara ayrılmış. Selçuklu motiflerinin harika bir dengeye oturtuyor. Etrafı gezdiğimizde duvarları süsleyen resimler dikkatimizi çekiyor. Ahu Orakçıoğlu, Ankara’da başlayan hayatında sanatın aileden gelen bir merak olduğunu anlatıyor “Darbeden sonra babam Ankara’da Kibele Sanat Galerisi’ni kurdu. Çok iyi ressamların ve heykeltraşların çok güzel sergiler yaptığı bir sanat galerisiydi. Küçüktüm, algılayamıyordum ama şimdi dönüp hatırladığımda ne kadar değerli olduğunu anlıyorum. Benim çocukluğum resme ilgim de bunlar etkili olmuştur diye düşünüyorum.”Ahu-Süleyman Orakçıoğlu çiftinin Beykoz Konaklarındaki evinin hikayesi kızlarının doğumuyla birlikte başlıyor. Daha büyük bir eve ihtiyaç duyunca mimar arayışına giriyorlar. Büyük evin teknik ve mimari donanımı için o zaman henüz ortak olmadıkları, iç mimar Deniz Luis Işın’la tanışıyorlar. Dekorasyona meraldi olduğu için Deniz Luis Işın’m yanına hazırlıklı gittiğinden bahsediyor Orakçıoğlu: “Art nouveau ve art deco’yu temel alarak işe girdik. Deniz, renkler ve yerleştirme konusunda önümü açtı. İyi bir takım olduk. Evi oturtmak için altı ayı birlikte geçirdik.”
Ahu Orakçıoğlu dekorasyonda sürprizleri ve dengeyi seviyor. Piyasaya hakim olan şaşaanın veya ultra modern mobilyaların yerine Baker stiline de göz kırpan doğu-batı sentezi yaratıyor evin içinde. Evde her mobilyanın birbiriyle uyumlu olduğu alanlar hakim. Yemek bölümü tuğla görünümlü ayna ve mermer masayla modernleşirken kabaralı sandalyeler ve yöresel halı, klasik detayları öne çıkarıyor. Ahu Orakçıoğlu’na nelerden ilham aldığını sorduğumuzda yurt içi ve yurt dışı yayınlardan topladığı görsellerin ve gezerken gördüğü objelerin fotoğraflarının ilham panosunu oluşturduğunu söylüyor. Dekorasyonda sevmediği şeyin, takım parçalar olduğunu öğreniyoruz. Gerçekten her köşede ayrı ama aynı ruha sahip ürünler birlikte kullanılmış. Evsahibi, ara renkleri ve ara tonları sevdiğinden bahsediyor: Ara renkleri ve ara tonları seviyorum. Birbirlerine geçişi kolay oluyor ve her şey bütünlük içinde.
DEKORASYONUN OLMAZSA OLMAZI KONFOR
Ahu Orakçıoğlu’nun en çok nelerden etkilendiğini öğrenmek istediğimizde her detayı topladığını, vintage’ı sevdiğini ve Rönesans döneminin güncel halini kendine yakın gördüğünü söylüyor.‘‘Barbara Barry’den etkileniyoruz. Klasikte de, dömi klasikte de, modernde de ürünlerini kullanabiliyorsunuz. Bu çoğu markanın yapamadığı bir şey.” Evin güzel bahçesi de desenlerin doğayla buluşması gibi. Orakçıoğlu’nun dekorasyonda olmazsa olmazı ise konfor ve kullanışlılık Salona Baker stili hakim. Kanepeler özel üretim İtalyan derisi, A&D Mobilya tasarımı. Orta sehpa ve abajur Becara’dan. Halı Trendrugs, duvarda asılı tablo Semih Zeki’ye ait (üstte). Yemek bölümündeyse Georgetti dresuar ve İsmail Acar tablo göze çarpıyor (altta).
“Birbirlerine geçişi kolay oluyor ve her şey bütünlük içinde.” Desenler de evin önemli bir parçası. Selçuklu motifleriyle dolu seramiklerle yerel unsurlar öne çıkıyor. Evdeki her eşyanın bir amaca hizmet etmesi gerektiğini düşünüyor. Garanticilikten hoşlanmayan, birbirinden farklı ama birbiriyle uyumlu cesur seçimler yapan Ahu Orakçıoğlu’nun ortağı iç mimar Deniz Luis Işın’la yarattığı ev, şehirden gelip kapıdan girdiğinizde sizi dış dünyadan koparacak cinsten. Evden ayrılırken zarif zevki ve samimi sohbeti kalıyor aklımızda.