Leonardo DiCaprio’nun (büyük) hayranı olan olmayan, hepimiz bu konuda hemfikiriz, öyle değil mi? Sinema Sanat-Bilimleri Akademisi, Oscar ödülünü, yıllarca aday gösterdiği, Altın Küre gibi başka pek çok prestijli ödülün ısahibi olan, kariyerine başladığı 14 yaşından beri oynadığı neredeyse her filmle, canlandırdığı her karakterle izleyiciye “bu defa Oscar’ı kesinlikle kazanacak” dedirten DiCaprio’ya adeta vermemekte ısrar etti (Küçük bir not: Aslında Leo henüz üç yaşında bebekken ekranlara çıktı. Bunu oyunculuk kariyerinin başlangıcı olarak görmek saçma ancak bunun geleceğine dair bir işaret olduğunu söylemek çok yanlış olmaz).
Olaylara böyle, özetle bakınca ilk başta öyle görünüyor… Yani Akademi ısrarla Oscar’ı Leonardo DiCaprio’ya vermiyor (mu)! 1993 yılında, henüz 19 yaşındayken, özürlü bir genci canlandırdığı “What’s Eating Gilbert Grape” filmiyle En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu kategorisinde Oscar’a aday gösterilen Leo, hala en genç adaylar listesindeki ismini koruyor. O aynı zamanda 11 dalda Oscar rekorunu elinde tutan “Titanic” filminin yıldızı. Sinema sektörüne adım attığı günden beri kendini hiç tekrarlamamış, birbirinden farklı projelerde rol alıp her seferinde kendini aşmış, her performansıyla kendinden bahsettiren, hayran bırakan, her Oscar gecesi kamera aynı kategorideki adayları “zoom”larken “bu defa kesin aldı” diye hissettiğimiz bir oyuncu… Olmayınca da hayal kırıklığı yaşadığımız, “Akademi’nin sorunu ne?” diye söylendiğimiz anları kaç defa yaşadık?
Leonardo DiCaprio Resimleri
Ancak şunu da unutmamak lazım ki Al Pacino ve Paul Newman gibi oyuncular da heykelciği eve götürmek için epey sabretmek zorunda kalmıştı. Üstelik DiCaprio’yla birlikte aday gösterilen diğer oyuncular da hep çok sıkı rakiplerdi. Kazanan isimler herkes tarafından gönül rahatlığıyla alkışlandı. Mesela yılında “Ray” filminde canlandırdığı Ray Charles performansıyla kazanan Jamie Foxx. Oscar’a aday gösterilen, kazanamayan başka yetenekli erkek oyuncular da var, mesela Edward Norton, Robert Downey Jr., Bili Murray ve Ralph Fiennes… Üstelik şöyle bir genelleme de var: Bir rivayete göre üç Altın Küre ödülü kazanan bir oyuncu, Oscar’ı da garantilemiş (olurmuş). O zaman bu iş tamamdır! DiCaprio “Göklerin Hakimi”, “Para Avcısı” ve en son da “Diriliş” filmlerindeki performanslarıyla Altın Küre ödülünü kazandı. Bu durumda, ister buna “Leo’nun Oscar laneti” ister kötü şans deyin,’da hepsi geçmişe ait ifadeler olarak kalacak.
Bununla birlikte, oyuncunun hayatında sadece sinema yok tabii ki. Kendisi faal bir çevreci, aktivist, Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın (WWF) aktif üyesi. Bu konuyla ilgili yıllardır pek çok faaliyete katılıyor, konferans ve ilgili etkinliklerde konuşma yapıyor, çevre sorunlarına dikkat çekmek için elinden geleni ardına koymuyor. Resmi Instagram hesabını sadece bunun için kullanıyor, hatta kendisini tanımlayan kısımda oyuncu ve çevreci yazıyor. Leonardo DiCaprio’nun Instagram paylaşımları sadece çevre, doğa ve hayvanlarla ve tabii ki bunlarla ilgili sorunlarla ilgili. Sadece sosyal medyada görsel paylaşmakla yetinmiyor tabii, bu konuda gerçekten faal. 1998’de, benzer oluşumları desteklemek, iklim değişikliği ve temiz sular, nesli tükenmekte ve tehlikede olan hayvanlar gibi projelere katkıda bulunmak amacıyla kendi ismini taşıyan bir vakıf da kurdu.
Bugüne kadar hemen her yaptığıyla fark yarattığını, duruşunu gayet net ortaya koyduğunu söyleyebiliriz. Kısaca, bugüne kadar Oscar’ı almadı diye oturup karalar bağlamış değil. Zaten onun dışında neredeyse kazanabileceği tüm ödüllere sahip. Örneğin çok çok uzun zamandır Hollywood’un en çok kazanan isimlerinden biri. Yönetmenler onunla çalışmak için can atıyor. Bunlardan biri olan Martin Scorsese’nin en sevdiği, gözde oyuncusu. Kaldı ki Akademi’nin, deyim yerindeyse, adeta bilerek beklettiği, aday gösterip Oscar’ı vermediği mut-heşem oyuncular listesinde tek başına değil. Üç kere aday olmuş Edward Norton, dört adaylığı bulunan Brad Pitt, “İngiliz Hasta”daki performansı hala hafızalarımızdaki Ralph Fiennes, “Lost in Translation”daki Bili Murray veya Robert Downey Jr. gibi muhteşem (erkek) oyuncular nedense Akademi’nin “bekleme listesi”nde. Ancak nedense en çok Leo için dertleniyoruz, onun artık Oscar’ı almasını diliyor, hatta bunun için ısrar ediyoruz! Yani bu bir nevi oyuncudan çok, biz izleyenlerin “derdi”
ÖZEL HAYATI ASLINDA OSCAR’LIK
Bu arada, DiCaprio’nun özel hayatının da çok renkli, hareketli, bol modelli ve film gibi olduğunu hatırlatalım. Bu konuda tüm rakiplerini geride bırakacak, kıskandıracak durumda. Sevgilileri en güzel, en popüler top modeller arasında. Son dedikodular Rihanna’ya işaret ediyor. Doğru olması yüksek ihtimal. Bugüne kadar Leonardo DiCaprio kimi beğendi de elde edemedi.
Biraz çapkın olduğunu söyleyebiliriz…. Bu yaşında, Oscar’lı veya Oscar’sız, Hollywood’un gözde bekarlarından. Aslında “Leonardo DiCaprio evlenecek mi?” ya da “Leonardo DiCaprio ne zaman ve kiminle evlenecek?” sorularının cevabı, en az “Oscar’ı artık kazanacak mı?” sorusu kadar çok merak ediliyor. Belki de yılı oyuncu için hayatındaki t meselenin sonuca ulaşcağı bir dönem olacak.
Blog Türkiye mart sayısının satışa çıktığı tarihte henüz Oscar ödülleri gecesi için sabahlamış olmadığımız için, bu yazıyı şöyle bitirmek istiyorum: En iyimser (ve umutlarımızı ifade eden) tahminimiz, Oscar heykelciğinin yılında Leonardo DiCaprio’ya gitmesidir! (Yoksa bu gerçekten yılan hikayesine dönüşecek, Akademi’nin bunu bilerek yaptığını düşüneceğiz.) Doğrusu yarıştığı kategoride kazanan isim açıklanırken neler olacağını izlemek için o geceyi iple çekiyoruz. “And the Oscar goes to Leonardo DiCaprio!..” anonsuyla salonda sıkı bir alkış
ÖDÜLLER DOSYASI KABARIK
Bugüne kadar tam altı defa Oscar’a aday gösterilen Leonardo DiCaprio’nın ödül ve adaylıklar listesi, pek çok oyuncuyu kıskandıracak kadar kalabalık: Bugüne kadar Altın Küre, British Academy Film Awards, Teen Choice Awards, Screen Actor Guild Awards veren kurumlar tarafından 161 farklı ödüle aday gösterildi, 48 tanesini kazandı. Son filmi dahil, bugüne kadar allı defa Oscar’a aday gösterilen leonardo DiCapıio’nun muhteşem oynadığı filmler labll ki bundan çok daha fazla. Romeo ve Julliel (1996), Tilanik (1997), Kumsal (2000), Sıkıysa Yakala, New York Çeteleri (2002) ve Muhteşem Gatsby (2013) gibi filmlerde ne kadar yetenekli ve sınırları zorlayan, çıtasını hep yükselten bir oyuncu olduğunu gördük.
Dürüst olmak gerekirse Akademi ve Oscar’lar söz konusuyken çok da kesin konuşmamak lazım. Her adaylıkta “bu defa kazandı” diye kesin gözle baktığımız kaç ödül töreni yaşadığımızı hatırlayın. Dilimiz varmıyor ama olur da Akademi bu defa da “after party”ye onu eli boş göndermeye ve 41 yaşındaki oyuncuyu biraz daha bekletmeye karar verirse, bizim Oscar’ı-mızın adresi kesinlikle belli. Bizim Oscar’ımız sana Leo!