NATASHA FRASER-CAVASSONİ

Geçtiğimiz yıllarda Christian Dior’un hayatını anlatan “Monsieur Dior: II Etait Une Fois” adlı kitaba imza atan Natasha Fraser-Cavassoni’ye Paris’te yaşayan bir İngiliz olarak Parizyen stili hakkında ne düşündüğünü soruyoruz: “Fransız kadınları kendilerine güveniyor ve başkalarının ne düşüneceğine takılmadan beğendikleri, vücutları için uygun gördükleri her şeyi giyiyorlar. Örneğin, ‘Mavi bana çok yakışıyor, böyle çok güzelim’ diyor ve gerisine takılmıyorlar. Oysa İngilizler, Fransızlara özgü bireyselliğe sahip değiller ve sürekli başkaları için giyiniyorlar. Fransız şıklığı, bence kadınların özgüvenleri ve bedenleriyle barışık olmalarıyla yakından ilintili.”

3K: Kitapta Loulou’nun “tanımlanamaz”, “doğuştan gelen”, özgün ve büyüleyici stili hakkında önemli görüşler var. Grace Coddington, “Doğal bir zarafetle dünyaya gelmişti” derken Anjelica Huston/’Colette’le Coco’nun karışımı, Fransız şıklığının temsilcisiydi” diye anlatıyor. Siz neler ekleyeceksiniz?

A.D.R.: Loulou bohem şıklığın yaratıcısıydı ve kesinlikle sürprizli, beklenmeyen şekilde ve çok hızlı giyinirdi. Beş dakikada hazır olurdu. Bukalemun gibiydi. Loulou modayı takip etmezdi ama benzersiz stili ve güçlü kişiliğiyle modaya yön verdi. Modadan konuşmaz ama hangi trendin ne zaman öne çıkacağını çok iyi bilirdi. Androjen tarzı da ona apayrı bir şıklık katıyordu elbette.

rulmuş Yves Saint Laurent için çok büyük şoktu. Cesur, renkli ve özgür stili onun için büyük yenilikti” diye bahsediliyor. Loulou nasıl değiştirdi bu efsanevi modacının hayatını ve yaşam felsefesini?

A.D.R.: Öncelikle şunu söyleyelim: Loulou de la Falaise olmasaydı da Yves Saint Laurent yine Yves Saint Laurent olacaktı, bu kesin. Ama Loulou, onu tek başına başaramayacağı şeyleri yapmaya itiyordu. Loulou ona yaratıcılık, neşe ve bir nebze “çılgınlık” kattı. En komiği de, tanıştıklarında birbirleri hakkında hiçbir fikirlerinin olmamasıydı. Başka bir deyişle, birlikte çalışmaya başladıklarında ikisi de birbiriyle ne yapacağını bilmiyordu, ilginç bir hikaye anlatayım: Loulou ilk mesai günü Yves Saint Laurent’ın atölyesine geldiğinde üzerinde Fransız lisesi üniforması vardı. Düşünebiliyor musunuz, Yves Saint Laurent onunla ilgili herkese nasıl stil sahibi, nasıl tarz bir kadın olduğunu anlatıyor ve Loulou okul üniformasıyla geliyor işe. Yves Saint Laurent’ın yüz ifadesini tahmin ediyorsunuzdur. Loulou özgür ruhlu ve antikonformist bir insandı ve tıpkı Hubert de Givenchy’nin dediği gibi, modayla eğlenmeyi, dalga geçmeyi çok iyi biliyordu.

N.F.C.: Yves Saint Laurent’ın modayla ilgili soyut fikirleri vardı. Ve sanırım Loulou, YSL markasına bir nebze gerçeklik, sahicilik kattı. Sokaktan, “normalden” de bir şeyler getirdi.
Natasha Fraser-Cavassoni | Keep it Chic – Preston Davis 3KModa