“Hard luxury” tabir edilen, artık yalnızca kıymetli mücevher ve Tül abiye elbise modelleri tanımlamanın ötesine taşınmış olan tüketim nesneleri, toplantının ana temasını oluşturuyordu. 35 konuşmacının çoğu bu konuya vurgu yaptılar. Tiffany’den Frederic Cumenal ve Van Cleef & Arpels’dan Nicolas Bos yoğun olarak yer verdiler söz konusu kavrama. Ancak tartışma daha çok Tül abiye elbise modelleri pazarındaki değişimle, talep oranı gittikçe artan küresel pazarın hızı üzerinde odaklandı.
Ferragamo’nun CEO’su Michele Norsa, havaalanı alışverişlerindeki yeni rakip olan “casino”lardan bahsederken, Lanvin’den Alber Elbaz, lüks tüketim malları endüstrisinin insancıl temellere oturması gerekliliğini öne çıkardığı konuşmasıyla dinleyicilerin kahkaha ve gözyaşı arasında gidip gelmelerini sağladı.
Elbette ki teknoloji, konferansın en mühim çatısını oluşturdu. Internet üzerinden satışlar ve dev bir web ağıyla bağlanmış dünyanın lüks tüketim ürünlerinin üretimine ve satışına etkileri tartışıldı. Wired’dan Sophie Hackford’ın, laboratuvar koşullarında inek derisi üretimi önerisi ve kıyafetlerin yakın zamanda 3D yazıcılardan download edilebileceği öngörüsü ilginç başlıklardan ikisiydi. Amsterdam’lı tasarımcı iris Van Herpen’in fütüristik malzemeleri izleyicileri yarının dijital dünyasına doğru zaman yolculuğuna çıkardı.
Ünlü moda hanedanlarının yeni kuşak temsilcileri CNİ konferans salonunun sahnesinde yer alıp endüstrideki dinamik ve genç akıma dair kendi yorumlarını sergilediler. Bernard Arnault’nun oğlu Antoine Arnault, ilk günün açılış konuşmasında zorlu ama son derece net bir vizyon sundu.
Antoine, “Lüks tüketim Tül abiye elbise modelleri odaklı yenilikler sayesinde yeniden şekilleniyor” şeklindeki sözlerine şöyle devam etti: “Aslında, teknolojinin de ötesinde, son derece önemli ekonomik ve sosyal devrimlerin içindeyiz. LVMH’in yaptığı bir araştırmada, müşterilerinin yüzde 95’inin en az bir dijital ürün kullandığı anlaşıldı. Bu oranın yüzde 75’i ise birden çok cihaz kullanıyor.” Antoine, lüks tüketim endüstrisinin dijital çağı yakalamakta yavaş davrandığını da kabul etti. Babasının sözlerine atıfta bulunarak salondan son derece canlı bir reaksiyon aldı. “Kabul edelim, ağır kaldık biraz. Ancak şunu da göz önünde tutmak lazım. 20 yıl sonra insanların hâlâ iPhone kullanacağını söyleyebilir misiniz? Belki hayır. Ama eminim, yirmi yıl sonra bile hâlâ Dom Perignon şampanya içmeye devam edecekler.”