VOGUE VE HARPER’S BAZAAR
Küçük yaşta ailesiyle birlikte İrlanda’dan New York’a taşman Carmel daha sonra annesinin New York’ta açtığı TMJ Fox adlı butiğinde modayla haşır neşir olacak, stili ve gustosuyla müşterilere ilham verecek; Consuelo Vanderbilt, Mrs Stuyvesant gibi isimlere moda danışmanlığı yapacaktır. Ardından TMJ Fox’un müşterisi olan Edna Chase’in dikkatini çeker ve Vogue macerası başlar. 1921 yılında başlayan serüven Carmel’in 1933’de Har-per’s Bazaar’m yönetimini ele almasıyla son bulur.
BENZERSİZ BİR STİL, CÜRETKAR BİR KADIN
Yseult Williams, Carmel Snovun Harper’s Bazaar’daki günlerini şöyle yazıya dökmüş: “43 yaşında Harper’s Bazaar’m başına geçen Carmel benzersiz şıklığıyla dikkat çeker. Gün boyu hiç çıkarmadığı şapkası, broşlar iliştirdiği tayyörleri, topuklu ayakkabıları ve zümrüt yüzüğü, imzası haline gelen stilinin vazgeçilmez parçalanndandır. Harper’s Bazaar’ı tıpkı kendisi gibi daha cüretkar yapan Carmel, 1933 yılında ilk defa dışanda ve hareket halindeki modelleri kapağına taşıyarak 30’lu yılların güzellik anlayışına yeni bir soluk getirir. Sağlıklı, sportif vücutlu kızlarla yaptığı çekimlerle ‘college girls’ kavramını ve ‘Preppy’ stilini vurgular. Alexey Brodo-vitch’i ekibe dahil eder, Diane Vreeland’ı ve Richard Avedon’u keşfeder. Carmel Snow, Brodovitch ve Vreeland, en yaratıcı ‘trio’ (üçlü) olarak moda tarihine isimlerini yazdırırken derginin önlenemez yükselişinde önemli rol oynarlar.
VOGUE VE HARPER’S BAZAAR Resimleri
Kimse ay sonlarını getiremeyen, çaresizce iş arayan 38’indeki Edna Woolman Chase’in 1895 yılında bir arkadaşının vasıtasıyla sadece beş hafta çalışmak üzere abone servisinden içeri girdiği Vogue dergisinin bir gün patroniçesi olabileceğini tahmin edemezdi. Yseult Williams, kitabında 1892 yılında Arthur Tumure tarafından kurulan derginin ismini ilk Yayın Yönetmeni Josep-hine Redding’e borçlu olduğunu, Redding’in Century Dictio-nary’yi karıştırırken, “tarihin her farklı dönemine damga vuran stil” anlamına gelen “Vogue” ismini bulduğunu anlatır.
Edna çalışma azmi ve dinmeyen enerjisiyle Vogue’un abone servisinde büyük başarı elde eder, dergiye yeni okuyucular kazandırır ve böylece beş haftalık kontratı uzar. Yseult Williams’in kaleminden takip edelim: “İlk günlerdeki sessiz sedasız Ed-na’nın yerini güçlü bir genç kız almıştır. Moda servisindekileri çok iyi gözlemleyen Edna, iyi giyinme kurallarını ve davranış kodlarını öğrenmeye başlamıştır. O artık ‘Vogue kızları’ndan farksız fakat doğup büyüdüğü ve artık çoktan ev kadınlığı rolünü seçmiş çocukluk arkadaşlarından oldukça farklıdır.”
Abone servisindeki başarılarını reklam bölümünde de sürdürür. Ardından derginin dikiş patronları servisini yürütür. 1896’da New York Moda Haf-tası’nın tarih öncesi versiyonu olarak adlandırılan mumya bebeklerin sergisinde önemli rol oynar.
Edna Chase’in Vogue dergisindeki önlenemez yükselişini Yseult Wil-liams’dan dinlemeye devam edelim:
“Abone servisindeki ilk gününden 10 yıl sonra Edna personel şefi olmuştur.
O sadece kendi ayaklan üzerinde durabilen bir iş kadını değil, Vogue’un da en eski çalışanlarındandır. Derginin kurucusu Arthur Turnure’ün ölümünden sonra Vo-gue’u satın alan Conde Nast, Edna’ya sonsuz güven beslemekte, dergiyle ilgili önemli kararları onunla almaktadır. Şubat 1914’te Edna Chase, Vogue’un resmi patronu olur. İlk işlerinden biri dergideki çay saati uygulamasına son vererek ekibinden daha verimli mesai istemesi olacaktır.”
İLK AMERİKAN DEFİLESİNİ ORGANİZE ETTİ
Kalbi 60 yıldan fazla, Williams’ın deyimiyle, “gayriresmi çocuğu Vogue” için çarpan Edna Chase’in Vogue iktidarı boyunca imza attığı en önemli başarılardan biri, 4 Kasım 1914’te tarihteki ilk Amerikan defilesini düzenlemek, Fransız couture’ünün uluslararası hakimiyetini Amerikalı tasarımcılara destek vererek kırmak olacaktır. İllüstrasyondan öte fotoğrafın gerçekliğine ve önemine inanan Chase; Horst P. Horst, Meyer ve Cedi Beaton gibi zamanın genç fotoğrafçılarına şans verecek, savaş yıllarında dergiyi başarıyla yönetecektir. “1952 yılında Vogue yönetiminden çekildiğinde artık bir kurum, bir mittir. Dergideki genç kızlar bu beyaz saçlı kadını bir kraliçeyi selamlar gibi selamlamaktadır” sözleriyle veda ediyor Williams, kitabında Edna Chase’e.