KENTTE NEFES ALIP VEREN KAMPUS, BİLGİ ÜNİVERSİTESİ DOLAPDERE

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin Kuştepe’nin ardından hizmete soktuğu Dolapdere kampüsü, bir kent üniversitesi yaratmaya yönelik mimari yaklaşımla bütünleşen dekorasyon çizgisiyle ilgi çeken bir örnek.

Kampüsün mimari ve dekorasyon projesi Elif Özdemir ve Lale Kula Özerden tarafından hazırlanmış.

Mimar Elif Özdemir ve sanat tarihçisi akademisyen Lale Kula Özerden yaklaşık iki bin öğrencinin eğitim alacağı donanıma sahip “kent üniversitesi” kimliğindeki Bilgi Üniversitesi’nin, 13.000.000 m2 kapalı alana sahip Dolapdere Kampüsü’nü birlikte, dört aylık bir süre içinde tamamlamışlar. Üniversitenin Kuştepe kampüsü ve Sırselviler binasında da beraber çalışan ikiliyle gecekonduların ortasında

kente canlılık kazandıran, bu yüzyıla özgü bir kampüs konseptini bir sanayi binasına başarılı bir biçimde, neredeyse kendiliğinden entegre eden proje hakkında sohbet ettik.

Burası nasıl bir yerdi? Neydi, ne oldu?

L.K.Ö. Dolapdere Kampüsü’nün öyküsü eskilere dayanıyor. Yapı önceleri oto tamir atölyesi, kamyon montaj atölyesi, daha sonra

Üstte, binanın caddeye bakan cephesi, içerdeki hareketliliğin bir dışavurulabileceği bir alan olarak düşünülmüş. Solda, sağda Lale Kula Özerden, solda Elif Özdemir.

ise otomobil galerisi olarak hizmet vermiş. Yedi metre kot farkına oturan yapı bloklarının ön ve alt kısmında galeri ve tamir atölyesi olarak kullanılan bölmenin çatısından doğal ışık alan geniş hangar, üst kısmında bo

yahanenin bulunduğu yapılar dizisi, arkada ise otopark boşluğu bulunuyordu.

E.Ö. Buraya girdiğimizde ilk düşündüğümüz şey, hem cephe hem de iç mekân düzenlemeleri olarak, fonksiyonların buraya Messe Frankfurt nasıl yerleşeceği ve binanın çevresiyle nasıl bir ilişki kuracağıydı. Proje üç temel tasarım ilkesi üzerine kuruldu: Birincisi, kent üniversitesi düşüncesinin gerektirdiği şekliyle çevresiyle bütünleşen, çevresine dönük, içindekini dışa vuran bir anlayış… Bu da bize binanın bütününde çevreden kopuk bir yapı olarak değil, başka bir doku içinde ele alınması gerektiğini düşündürdü. İkincisi, burası belli işlevi olan bir binaydı; varolan olanaklardan maksimum ölçüde yararlanılmalıydı. Fiziksel, çevresel, iklimsel, altyapısal olanaklardan ışık ilişkileri ya da kotların sunduğu tüm olanaklara kadar… Üçüncüsü, Bilgi Üniversitesi’nin bir kent üniversitesi olması gerçeğiydi. Burası üçüncü kampüs oldu; İstanbul içinde neredeyse bir üçgen tamamlandı. Dışadönüklük

ve içedönüklüğün yarattığı avantajlar kullanıldı; binanın cephesi içerdeki hareketliliğin dışavurumu olarak, etkinliklerin anlatılabileceği ve sergileneceği bir alan olarak düşünüldü. Bütün bu yaklaşımların sonucunda, okulun ana girişi yan cepheden ve üst kottan verildi. Giriş sonrası rekreasyon alanı olarak düşünülen bölüm tümüyle yenilendi. Gün ışığı alacak ve her mevsim kullanılabilecek şekilde tasarlanan avlunun sol tarafında derslik bölümü olarak kullanılan hangara geçişler, güvenlik ve kitap satış bölümleri, sağ tarafında avluyla bütünleşmiş kafeterya, kulüp odaları ve Internet kafe yer alıyor. Öğrenci işleri, revir ve benzeri birimler ise ofis bloku olarak avlunun sonunda. Derslik, anfi ve kütüphane gibi sessizlik gerektiren bölümler; çatıdan ışık

Çatıdan ışık alan hangarın sağında derslikler, solunda kafeterya ve İnternet kafe yer alıyor.

alan hangarda galeri ve köprülerle bağlanan iki katlı kutular biçiminde tasarlandı. Üst kattaki birimler çatıdan, alt kattakiler ise aydınlık galeriler aracılığıyla doğal ışık alıyorlar. Merdiven, rampa ve asansörler aracılığıyla kampüs içindeki ulaşımın engelsiz ve kesintisiz yapılması sağlandı.

LK.Ö. Binanın konturlarıyla oynanmadı. Varolan çatıaltlarına girildi, bazı ekler yapıldı. Bazı yerler tümüyle sökülüp yine aynı konturlar kullanılarak çalışıldı. Yapının bir sanayi binası olma karakteristiği mümkün olduğunca korundu. Hem mimari projede hem de dekorasyonda…

Ne kadar sürede tamamlandı bina…

L.K.Ö. Her şey dört ayda tamamlandı. Proje, işlevini tamamlamış bir sanayi yapısının, farklı bir amaca yönelik olarak geri kazanılmasını hedefliyordu.

Hem proje hem uygulama ekibi Haziran’ın başında buraya girdi; bir yandan mimarî proje olgunlaştırılırken, bir yandan da dekorasyon hakkında düşünülüyordu. Hepsi iç içe geçti, çok hızlı çalışıldı.

Dekorasyon anlayışınızdan biraz daha ayrıntılı söz edebilir misiniz?

L.K.Ö. Mimari yaklaşım ile dekorasyon çizgisi arasında bir bütünlük gözetilirken renk, malzeme ve mobilya seçimlerinde fonksiyonel, yalın ve hızlı üretilebilir tercihler yapıldı. Sonradan eklemlenmiş bir dekorasyon anlayışından çok, projelendirme ve uygulama ile birlikte gelişen ve bütünleşen bir çalışmadan söz etmek daha doğru… Hem mimarî, hem de dekorasyon projesinde sanayi yapısı olan eski binanın karakteristiği mümkün olduğunca korunarak çağdaş malzemeler kullanıldı. Hep şunu düşündük; burası bir üni

Solda, binaya hâkim siyah, beyaz ve gri tonlarıyla kontrast yaratan kırmızı zemin mekâna canlılık katmış. Altta, geniş kafeterya, öğrencilerin en çok vakit geçirdikleri mekân.

versite, canlı bir mekân… Gençlikten gelen bir canlılık var, zaten öğrenciler mekâna renk veriyor. Mümkün olduğunca olduğu gibi bırakmak istedik. Renk seçimiyle desteklenen homojen yapı, öğrencilerin katılımıyla zaten sürekli canlı ve değişken bir ortam sağlayacaktı. Dış cephe ve rekreasyon alanlarında kullanılan, üniversite etkinliklerinin yansıtıldığı değiştirilebilir panolar bu değişim ve hareket duygusunu güçlendirmek amacıyla yerleştirildi.

Bazı bölümlerde zeminde kırmızı tercih edilmiş…

L.K.Ö. Binaya hakim olan siyah, beyaz ve gri tonlarıyla kontrast yaratan tek renk, zeminde kullanılan parlak kırmızı. Poliüretan seçiminin nedeni ise yekpâre bir zemin üzerine yerleşme isteği. Işığı çoğaltmak amacıyla kullanılan cam tuğlalar aynı zamanda sınıfların mahremiyetini de sağladı. Bilgi Üniversitesi’nde Görsel İletişim ve SinemaTV bölümü var; öğrencilerin etkinlikleri çok zengin. Binanın tüm konstrüksiyonunu, bu çalışmaların sergilenebileceği sergi alanı olarak düşündük, bu önemli.

Dolapdere’den önce Kuştepe kampüsünü de birlikte tamamladınız. Kuştepe’deki kampüsten de söz edebilir miyiz?

L.K.Ö. Biz ele aldığımız vakit, Kuştepe tamamlanamamış betonarmekarkas bir yapıydı. Hem epeyce bir kırmadökme çalışması, hem de eklerle bugünkü haline getirdik. Aslında burada uygulanan konseptten çok farklı değildi; yalın çizgiler ve düz hatlarla canlı renkler kullandık. Üniversite binasının gençlerle dolu bir mekân olduğunu düşünerek, orada Pop Art çizgilerini taşıyan bir yaklaşım uyguladık. Dekorasyonu, bir süsleme olarak ele almayan; mimari çizgiyle bütünleştiren bir anlayışımız var. Orada da renk ve mobilya seçimini bu bütünlük içinde ele almak gibi bir endişemiz vardı. Üç binada da; gerek Kuştepe gerek Sıraselvilerve Dolapdere’deki binalarda bunun böyle olduğunu söylemek mümkün.

Kuştepe’de üniversitenin semtle yakın bir ilişkisi var, burada da bunu öngörüyor musunuz?

E.Ö. Belki Kuştepe bir tesadüftü; ama aslında tüm tesadüflerin bilinçli yaratıldığını düşünüyorum. Kent içinde başka noktalar bulmak yerine, varolan olanakları hem kentin hem de semtin bütününe sunmak var. Burası, üniversitenin ihtiyaçlar oluştuk

ça göz gezdirdiği binalardan biriydi. Dolapdere bu anlayışla, çok sayıdaki alternatif arasından seçildi. İstanbul Bilgi Üniversitesi, “kent üniversitesi” olmanın yalnızca kenti kullanmak değil, tüm olanaklarıyla ve dışa dönük tavrıyla yerel olanla bütünleşmek, bulunduğu çevreyi zenginleştirmek gerektirdiği bilinciyle yola çıktı. Belki Kuştepe bir cesaret verdi, çok başarılı oldu bu an

lamda. Bilgi Üniversitesi’nin üç kampüsü var. Hazırlık sınıfları Taksim’de; tüm bölümlerin birinci sınıfları Dolapdere’de; 2. 3. ve 4. sınıflar Kuştepe’de. Bilgi Üniversitesi’ne giren bir öğrenci Taksim’den Dolapdere’ye, oradan Kuştepe’ye kent içinde bir yolculuk yapıyor… Orada ciddi bir deneyim var, sanıyorum ki o deneyim buraya aktarılacak.

Yeni projeleriniz var mı?

L.K.Ö ve E.Ö Birlikte çalışmayı sürdüreceğiz tabii…

Teşekkürler…

Üstte solda, kafeterya bölümünün tersine çok sessiz olan derslikler çatıdan ışık alıyor. Şadda, kampüste bir de anfi bulunuyor. Altta, geniş kafeterya bölümü her zaman cıvıl cıvıl.

Vakıf – Ana Sayfa

İstanbul Bilgi Üniversitesi Bilgi Kampüsler

istanbul-bilgi-universitesi.jpg

İstanbul Bilgi Üniversitesi

İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ – EYÜP – İSTANBUL – (0212) 444 04 2 …

BİLGİ Kampüsler

BİLGİ Kampüsler

Yorum Yaz