MUTFAK SANATLARI No: 309’da canlandırdığı karakterle dikkatleri üzerine çeken güzel oyuncu Demet Özdemir, hakkında pek bilinmeyenleri anlatıyor… RÖPORTAJBUKET BAYDAR buket@bestylemagazine.com FOTOĞRAF AYTEKİN YALÇIN, MODA EDİTÖRÜHAKAN ÖZTÜRK, SAÇİBRAHİM ZENGİN NO21, MAKYAJ HAMİYET AKPINAR, MODA EDİTÖRÜ ASİSTANIFIRAT GENÇDOĞAN, BACKSTAGEOKTAY BABAT yunculuk serüveninin başlangıç sürecine ve bugüne dair neler söylemek istersin? Küçüklükten beri sahneye çıkmakla dolup taşan hayallerim vardı. Yetenekli olduğumu çevremde küçük yaştan itibaren çok söylediler ama insan genelde bu tarz iltifatlar sevildiğinden söyleniyor sanıyor. Ben de ilk başlarda öyle sanıyorum. Beni bu konuda en çok etkileyen ve inandığım sektörün içindeki bir arkadaşım oldu, gerçekten ilk adımı atmak için beni çok zorladı ve motive etti. İkinci sırada da ablam başta olmak üzere ailem beni bu konuda çok destekledi. Oyunculuk eğitimi almaya başladım, ardında da dizi projeleri geldi. Doğru zamanda, doğru işler karşıma çıktı.
Kendime inandırdım, ne mutlu ki sevenlerim oldu. İç güdülerime çok inanıyorum. Şans mı bilemem ama iyi-kötü yaşadığım her şeyin bana artısı olan deneyimler olduğunu düşünüyorum. Her gün daha gelişiyorum, her gün yeni bir şey öğreniyorum. Peki, oyunculukla ilgili geleceğe dair hayallerin neler? Daha çok yolum ve yapacağım çok şey var. Ayakları sağlam hedefler kurmayı sevdiğim için hep yakın gelecek için planlar ve hayaller kuruyorum. Şu ana kadar yaptığım işler, yurtdışında da ilgi gördü hatta Çilek Kokusu sanırım halen Azerbeycan’da oynuyor, ama tabii ki ben de sektörde yıllarca adından söz edilecek bir kaç sezon sürebilecek projelerle anılmak isterim. Sınırları aşıp yurtdışında da eğitim ve deneyimlenmek, başrollerin olmadığı güçlü kadro işlerinde de mutlaka yer almak istiyorum. Kendi karakter özelliklerinde sevdiklerin ve sevmediklerin neler? Kendimle çok barışık bir insanım. Kendimi olduğum gibi kabul ettim. İçi dışı bir kişiliğim var. Aslında ben bu özelliğimi de çok seviyorum, çünkü neysem oyum. Kimsenin arkasından konuşmam genelde her şeyi yüzüne sorulduğunda söylerim. Gerçek hayatta rol yapmam, ama bu bazen beni politik durmam gereken konularda beni olumsuz da etkileyebiliyor.
Düşüncelerimi istediğim zaman, istediğim yerde söylemek, yeri geldiğinde susmayı bilmemek gibi bir huyum olduğu doğrudur ©. Ben sadece galiba yoğun ve kendimi zayıf hissettirren duygularımı çok gizlerim. Kalpten kırılmalarımı kolay dile getiremem, çok sabrederim, içime atarım. Disiplinliyim, geç kalmam, çok çalışırım, işten asla kaçmam, en iyisi olması için kendimi hasta etmekten bile çekinmeden çalışırım. Çabuk takıldığım için, iş sırasında demotive edici kişi ve konulardan uzak durmaya ve enerjimi yüksek tutmaya çalışırım. Gerçekten sahneye çıkmadan önce söylenebilecek en ufak eleştiriye bile aşırı takılabiliyor ve etkilenebiliyorum. Kötü ve üzücü olaylardan da çok etkileniyorum. Nasıl bir çocukluk geçirdin? Ablamla aramda 10 yaş fark var. Tüm çocukluğum ona özendiğim ve onunla olmak istediğim için, küçük yaşta ona yetişmeye çalıştım. Herhalde bu kadar koşturma enerji ve gücümü buna borçluyum. Çocukluğum süresince sessizce evin kapısında çıkıp, şarkıcı Bendeniz makyajı yapıp, onun okuluna gitmek, yada anneannemi Almanya’da metroda kaybedip tek başıma evin yolunu bulmak gibi herkese bol bol heyecan katan anılar yaşattığım doğrudur. Şu anda çocukluk hayallerine ne kadar yakınsın? Çok ufakken süper kahramanlara özenirdim. Polis, pilot olma gibi hayaller de kurardım. Sanırım sadece ekran önünde değil, güçlü, lider ve doğru yolu gösteren olmayı da seviyorum. Şu anda sahnedeyim, oyunculuk yapıyorum, sevenlerim var. Kendi ayaklarım üzerinde duruyorum. Aileme destek oluyorum.
Kısacası çocukluk hayallerime çok yakın ve kendimi dolu ve üretken hissettiğim, sağlam bir temel üzerindeyim. Dinlenmek senin için ne yapmaktır? Dinlenmek benim için masaj, cilt bakımı gibi kişisel bakımlar yaptırmak olduğu kadar sevdiklerimin yanında hiçbir şey yapmamak ve saate bakmaksızın zaman geçirmektir. Çılgınlık limitin nedir? Değişkenim. Çok asi gözükürken, sevdiklerimin sözünü de çok dinlerim. Yeri geldiğinde kafama koyduğumu kimseyi dinlemeden de yaparım. Ayaklarımı yerden kesmeden önce nereye geri basacağımı önceden düşünür, ona göre uçarım. Korkusuz olabilirim ama sorumluluklarımı asla kaybetmem. Yanımda güvendiklerim olduğu sürece limitlerimi her zaman zorlarım. Modayı takip eder misin? İşim gereği modayla çok iç içeyim. Tabii ki sette kıyafet, yada oynadığım karakterin giyeceklerini müdahale fazla edemiyoruz ama kendi özel hayatımda beğendiğim marka ve tasarımcıları giymeyi, yeni tarzlar deneyimlemeyi seviyorum. Sanırım şu aralar geçiş dönemimdeyim ve tarzımı oluşturmak adına çok araştırma yapıyorum. Türkiye’den ve dünyadan takip ettiğin modacı ve tasarımcılar kimler? Şu ara herkeste Raissa&Vanessa tutkusu var.
Ben de onların cesur ve gotik tarzlarını seviyorum. Begüm Salihoğlu’nun feminen ve sofistike kadın duruşu hoşuma gidiyor. Gülçin Cengel’in romantik ve hafif tasarımlarındaki metal kullanılan seksi detaylar hoşuma gidiyor. Benim gündüz ruh halim biraz daha Alexander McQueen, Balmain gibi sert, asi ama çok dikkat çekici çizgilere hakim, ama bana Pronze Schouler, Armani kadını güçlü, sofistike, feminen daha asil görünümlü olmayı daha çok yakıştıranlar da var. Mesela Beyaz Show’a giydiğim Balenciaga kruvaze siyah bir ceket elbise vardı, hala o kıyafetime herkes övgüler yağdırıyor. Açıkçası çok da markalara takılmadan, o anki ruh halimi yansıtmayı tercih ediyorum. Bu arada tabii ki herkes gibi Zara ve Cos benim de hayat kurtarıcım. Giyim tarzın hakkında tek cümle kuracak olsan bu ne olurdu? Hani cicili bicili, çiçekli basmalı elbiseler giyen, fırfırlı üstleri olan salıncakta sallanan o kız var ya işte o kız ben değilim. Ben mutlaka maskülen çizgileri olan, köşeleri belli, üzerinde mutlaka fiziğine oturan fit kıyafetleri giyerek feminen olan kızım. Vazgeçemediğin takıntılı olduğun giysi ya da aksesuar var mı? Mini elbise ve şort çok seviyorum. Güneş gözlüğü vazgeçilmezim. T-shirt, Jean ve lastik ayakkabı da çok seviyorum. Nasıl alışveriş yaparsın, ikinci fikre ihtiyaç duyar mısın? Eskiden setten kendime çok az vakit ayırabildiğim için, biraz plansız programsız beğendiğim parçaları satın alıyordum. Ama şimdi çok azimliyim, mesela sonbahar-kış için modayı iyice internetten araştırıyorum, birbirini tamamlayacak birkaç doğru parçayı alarak, hem hızlı hem de doğru kombinleri satın almayı planlıyorum.
İkince fikre, özellikle benden daha çok gezip gördükleri için her zaman danışıyorum. Hayatta giymem dediğin bir şey var mı? Çok bol kıyafetleri kendime yakıştırmıyorum. Mesela bu sezonki fırfırlı üstler modası hiç ben değil. Çok dekolte ayakkabı da sevmiyorum. Diz altı kalem etekleri de kendime yakıştırmıyorum. Hem kendi adına, hem de karşı cins adına güzelliği nasıl tanımlarsın? Her bireyin kendine has bir fiziği, ona uyumlu hareketleri ve kişiliği oluyor. Doğal güzellik bence önemli. İnsan kendini iyi tanırsa zaten kendini küçük dokunuşlarla en güzel nelerin gösterdiğini de biliyor, görüyor. Bakımlı olmak ve özen göstermek burada kilit güzellik sırrı bana göre. Karşı cins için de kendini seven ve kendine özen gösteren herkesin hoş görünebileceğini düşünüyorum. Güzellik sırların var mıdır? Gerçekten bu konuda sırları düşünecek bile zamanım olmuyor. Kendimi profesyonellere bıraktım. Sırrım da değil ama en büyük yardımcım dizide sponsorum Douglas ve ekibi. Bana Clinique, Mbr, Ashley Joy ve Douglas gibi saç, vücut, yüz bakımı ve makyaja dair her şeyi önerip gönderiyorlar. Düzenli olarak bunları kullanıyorum. Set dışında makyajsız olmaya gayret ediyorum. Gerçekten özellikle cilt bakımı bizim için sektörde çok önemli ve ben de en iyi markaları kullanıyorum.
Setten vakit buldukça da yine Douglas’ta Mbr’ın yüz bakımı yaptırıyorum. Seni ne baştan çıkarır? Güzel ve içten bakan gözler, hoş bir ses ve buna eşlik eden güzel koku herkes gibi beni de etkileyebilir ama beni asıl sevildiğimi bilmek ve dürüstlük baştan çıkarır. Erkeklerde giyimde çekici ve itici bulduğun detaylar neler? Aşırı göze batan metalli ayakkabılar, çantalar, t-shirt’leri erkeklerde beğenmiyorum. Erkekte basitliği seviyorum. Vücuda oturan bir Jean, üzerine V yaka bir t-shirt, boynunda ve bileklerinde basit bir kolye, bilezik ile bembeyaz bir lastik ayakkabı, bakımlı bir erkeği zaten oldukça hoş gösteriyor. Bir erkekte ilk olarak ne ilgini çeker? Gözümün içine ne kadar derin bakıyor ve ne kadar gerçek gülüyor olduğu dikkatimi çeker. Şekilci egolara tahammülüm yok. Herkesin olduğu gibi olmasını severim. Aşık olduğunu nasıl anlarsın? Çok zor anlar, çok zor da anlatırım. Derin duyguları o kadar içeriden yaşarım ki, uzun süre karşımdakine de kendime de itiraf etmem. Uzun zaman geçmesine rağmen, hala onun adını duyunca kalbimde bir çarpıntı oluyor, kan akışım hızlanıyorsa, gözümü açar açmaz yüzümü yıkarken onun ne yaptığını düşünüyorsam, burnumda onun konusunu hissediyorsam aşık olduğumu anlarım. Ama yine de kendime itiraf etmem zaman alır. Aşkı nasıl yaşıyorsun? Nasıl bir aşıksın? Aşkı yoğun yaşıyorum. Tüm tutkularıyla, yanlışlarıyla kıskançlıklarıyla filtresiz ve kendimi kasmadan aşkı derinlerimde yaşarım. Sevgim uğruna çok şeyden ödün verebilirim.
Ama bir o kadar da duygularımı dışa vurmakta çok zorlandığım için dışarıda Amazon kadını gibi görünen duruşumun altında fırtınalar kopabilir. Şu sıralar gündeminin birinci sırasında ne var? Tabii ki şu aralar hayatımın en önemli yerinde No: 309 var. Set çok yoğun. Sumru Yavrucuk gibi bir üstatla aynı sahneyi paylaşmak çok gurur verici. Sette her gün ondan bir şey öğreniyorum. Senin hakkında bilmediğimiz, pek ön plana çıkmayan bir şeylerden söz edebilir misin? Modern dansçıyım, kondisyonum ve fiziğim uzun yılların verdiği antreman ve spor ile çok kuwetli. Umarım danslı projeler beni gelir bulur. Senin için şahane bir tatil rotası nerede başlar, nerede biter? Sevdiğim yada sevdiklerim yanımda olduğu ve elimdenomuzumdan tuttuğu sürece, her yer en güzel tatil. Çok yoğun çalışınca insan gerçekten sadece sevdiklerinin yanında deşarj olabiliyor. Son olarak gündemindeki projelerden kısaca bahsedebilir misin? (dizicanlandırdığın karakterprojereklam..vb) No: 309’da gururlu ve güzel okumuş bir Türk kızını canlandırıyorum. Tarih öğretmenliğini bitirdikten sonra, atanmayı beklerken, ailemin zoruyla tanımadığım bir doktorla gitmem istenilen akşam yemeğinde isim benzerliğinden başka bir masaya otuyorum ve kendimi bambaşka bir hayatın içerisinde buluyorum. Çok zengin ve entrika dolu bir aileye gelin gitme yolunda yaşadığımız olayları da anne-kız romantik komedisiyle anlatıyoruz. Kısa dönemde film projelerine zaman ayıramıyorum gibi görünüyor, reklam işbirlikleri için de yaşıma, karakterime ve gelecek planlarıma uyan, uzun soluklu işbirlikleri olması için bu konuda ince eleyip sık dokuyoruz.