Bugünlere dişiyle tırnağıyla çalışarak, elleriyle kazıyarak gelmiş, inovatif fikirleriyle farklı, büyük ve önemli projeleri hayata geçiren, gücünü sadece çalışmaktan alan Mine Tozlu çok başarılı bir iş kadını. Kadının gücünü simgeleyen, dostluğu güçlü, iyiliksever Mine Tozlu’nun; yaptıkları yapacaklarının teminatı… Röportaj Mukaddes Kaya Güney Zamanında inanan da oldu, inanmayıp imkansız diyen de. Ama ben hayallerimin peşini hiç bir zaman bırakmadım. Bunun için sürekli olarak kontaklar kurdum. Araştırdım ve sadece çalıştım. Zamanında yaptığım hataları gözden geçirdim. Nerede hatalar yaptım, olmaması için neler yapmalıyım, neleri değiştirmeliyim diye sürekli kendimi ve projemi gözden geçirdim. Öncelikle beni engellediğini düşündüğüm kişi ve şeyleri hayatımdan çıkardım. Ve sadece çok çalıştım. Çünkü benim aklımdan başka hiçbir şeyim Anne olmak ile iş kadını olmak arasındaki ayrımlar nelerdir? Anne olmak, benim için her şeyin başlangıcı ve her şeyin bitişi demek. Evlat için yaşanır ve gerekirse de ölünür.Ben 29 yaşında boşanmış bir kadınım ve çocuğunu tek başına büyüten bir anneyim. Çok zordu tabii ki ama evlat için değerdi. Bugün olsa yine aynı şeyleri yaşardım ve yapardım. Çünkü ben her şeyi oğlum için yaptım. Şimdi kocaman bir adam oldu. 19 yaşında. Bilgi Üniversitesi Uluslararası Perakende Bölümü’nde okuyor. Seneye benimle beraber çalışmaya başlayacak, anne için o kadar gurur verici bir duygu ki. Hem kendinle hem de oğlunla gurur duymak… inanın her şeye bedel. O yüzden benim için annelik ve iş kadını olmak arasında hiç bir ayrım yok. Çünkü her şey evladım için… Genç bir kadın, büyük bir iş başarısı, öykünüz nasıl başladı, nasıl holding oldunuz? Ben her şeye en sondan başladım. Karşıdan bakıldığında çok hızlı bir süreç ama alt yapısı yıllara dayanıyor. Bunlar daha önceden planlanmış, programlanmış projeler. Bu görünenler projelerin uygulama kısımları. Şimdi işin en son kısmındayız. Borsaya girmeye hazırlanıyoruz. Borsa da işlem gören Ansa Yatırım Holding A.Ş firmasını satın aldık. Çok güçlü bir şekilde borsaya gireceğiz. Amacımız perakende sektöründe Türkiye’nin ve Orta Doğunun en güçlü firmalarından birisi olmak. Kıyafet seçimlerinizde yardım alıyor musunuz, modayı takip eder misiniz? Modayı, mecburen iş gereği takip ediyorum. Ama kendi özel hayatımda moda ile pek alakam yoktur. Kişilerin ne giydiği ve nasıl göründüğü ile asla ilgilenmem. Ben karşımdakinin aklına bakarım, isterse çuval giysin, benim için fark etmez. Türkiye’de böyle bir platform oluşmuş maalesef. Herkes; ‘bugün ne giysem, nasıl görünüyorum, o ne giymiş, ne almış’ derdinde! Aslında bu bizim gibi marka işi yapan perakendeciler için çok iyi şeyler ama ben çok üzülüyorum çünkü gerçek kalite, kişinin kendisiyle başlar. Markalaşmak demek; giydiğinizle, altınızdaki arabayla, cebinizdeki para ile doğru orantılı değil çünkü.
Ailenizden aldığınız eğitim ve kişiliğinize kattığınız güzel şeylerle alakalı. Bunlar varsa zaten kaliteden ve markadan anlar hale gelirsiniz zaten. Çalışmak ve üretmek en büyük huzur… Benim için moda nedir sorusuna gelince, benim için moda; adı üstünde “benim için moda’dır. Rahat, sade, hayatın içinde kendimi iyi hissedeceğim basit şeyler ..Kıyafet asla seçmem, kendim için de seçtirmem! Onu giyecek ve içinde daralacak olan benim çünkü… ‘Ora İstanbul’da bazı projeleriniz olacak, bunlardan bahseder misiniz? Evet, uzun zamandır Öra AVM projesi için çalışıyoruz. İnşallah hedefimiz doğru projelerle, atıl durumda olan bu AVM’yi tekrar hayata geçirebilmek. Mü’mine Projesi için yapacağımız Mü’Mine Moda Günleri’ organizasyonumuzun ilki Ora Arena’da olacak. Sonrasında 35.000 m2 ile Home Department Store projesi olan Home Clup projemiz başlayacak. Çok heyecanlıyız… Çok çalışıyoruz ve çok zor işleri başarıyoruz! Mü’Mine oluşumunuz start aldı, nasıl gidiyor? Mü’mine, uluslararası bir proje olacak. 11 mağaza Türkiye’de. 15 mağaza da Arap ülkelerinde açılacak. 3 Ekim’de Orta Doğu Arap ülkeleri ile Avrupa luxury markaları bir araya getiren.
İstanbul’u merkez yapacak bir Fashion Week organizasyonumuz olacak. Bu proje Mü’Mine’nin çıkış noktası olacak. Önümüzdeki günlerde çok heyecan verici projeler bizi bekliyor… Her şey çok güzel ve herkes için çok keyifli olacak. ‘Fashion Outlet’ oluşumunuzdan bize bahsedebilir misiniz? Aslında fashion ve outlet anlayışını birleştiriyoruz. Markayı, outlet fiyatlarıyla tüketicisiyle buluşturuyoruz. Türkiye’deki outlet anlayışı markaların ellerinde kalmış, birkaç sezon önceki ürünlerini outlet mağazalarında tüketmeye ve paraya çevirmeye yönelik sadece. O yüzden istenilen beden ya da numarada ürün bulmak imkansız gibi. Biz ise markaların outletleri için özel ürettiği serili ürünleri tüketiciye sunuyoruz. 36 bedenden 42 bedene kadar serili bir şekilde yani gerçek outlet anlayışıyla, yurt dışında olduğu gibi. Tek farkımız biz outlet mağazasıyız ama mağazalarımız ve hizmetimiz inlet anlayışında. Hizmet kalitemiz ve mağazalarımız da markalarımız gibi luxury! Bankalar ile estetik kredisi işbirliğine öncülük ettiniz, bu gerçekten muhteşem bir şey anlatabilir misiniz? Evet, ben 3 ay önce küçük bir operasyon geçirdim.
Hastanede yatarken estetik ameliyat olan kadınları gözlemledim. Onlarla sohbet ettim, bir kadın olarak ve yaş itibari ile… Onların geçirdiği operasyonlar ile ilgili internette bir kaç araştırma yaptığımda yorumların, doktor ve hastanelere “Taksitle estetik ameliyat olabilir miyim?” sorusunu sorduklarını gördüm. Bunun üzerine bankalar ile görüşerek ‘Türkiye’nin en estetik kredisi’ projesini geliştirdim. Taksit taksit estetik, iyilik, güzellik,..Mayıs ayı itibari ile hayata geçecek çok önemli bir proje. En güzel kısmı çeşitli nedenlerle mağdur olan kadınların, ücretsiz ameliyat edileceği sosyal sorumluluk projesinin de içinde olması. Plastik Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Veli Karaaltın’ın önderliğinde gerçekleşecek olan estetik projemiz çok ses getirecek!